4 Eylül 2006 Pazartesi

ENDÜLÜS’TEN ....

ENDÜLÜSTEN ....




Mercan kaseler dolu su

Yürekler soğutan

Elhamradan akan su



Dan... dan... dan... dan...



Delerken çeliği, mermeri

Duyulmaz ki engel var

Aşılmaz sesler Prene'den

Ah...Prene geçit ver



Fatih’in nal sesleri; inletirken cihanı,

Süleyman’ın krallar titreten fermanı;

Taçlı Haçları "atarken",

Ahmere götüremediler.



Tutuşsaydı aynı eller,

İki koldan koşarken devler,

Al yeleli atlar saçarken alevler

Umranlar mı, ümranlar mı,

Kesti yolları?..

Geçirmediler..



Raks sesini Mehter vuruşuna,

Hangi güç..?

Yetiremediler.



MERCAN'ın Çınarı,

Elhamra'dan granitler delen,

Gönüller serinleten suya,

Doğudaki tanı, batıda aya,

Balkan’da ki kolu,

Endülüs’teki ayağa yetiremediler

Hayali, düşe götüremediler.



Kınalı ellerin, dualı dillerin

İmdat;diyen son nefesleri

Duyulmaz ki ;

Alplerden ..

Haç, Hilal’e örmüş çelik kafesleri



Bir bülbül ötse,

Rakkase sesi duysam

Onu görürüm rüyalarımda

Yedi yüz yıllık parlak medeniyetin

Canı çekilirken beşeriyetin

Bir nahif sanata denk gelsem

Bilirim Elhamra’dan...



Hoş bir ses duysam,

Ne güzellik görsem,

Bilirim Endülüs’ten

Bir ah işitsem,

Hatırlarım Endülüs’ü

.......

Yine bir gündönümü

Yedi yüz yıl sonra

Balkanlar kustu

Endülüs’te ki... Tanıdık ahı

..........

Gemileri yakıp dönmemek için,

İddialı medeniyet için gidenler,

Medeniyet(!)e gidenler,

Gel- gitlerle frenler, Preneler...



Yedi yüz yıl sonra iddiasız gidenler,

Sığınak oldu şimdi o Preneler...



Yeni bin yılda bin medeniyet için

Çürümüş insanlığa biraz merhem için

Geliyor,

Alp erenlerin hayat veren sesi;

Gürüldüyor artık

Alplerden tertemiz kar suyu

Yeni bir;tan ağartısı ...



Necati Çavdar-5.6.2000/ Ankara /Güneş’i Getiririm











Hiç yorum yok:

memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş - Deprem 2

Ülkeme kar yağdı sevindik... Beyazlara büründü gelinlik, sandık meğer memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş bilemedik.. ... Umulur ki Ak...