24 Şubat 2019 Pazar

VAH BANA IMG 3049

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

TUZAK IMG 3069

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

TUZAK IMG 3069

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

TOPRAK IMG 3072

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

TAT - VAN - DA - IMG 3071

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

TAT - VAN - DA - IMG 3071

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

SİZİ IMG 3070

SİZİ IMG 3070

23 Şubat 2019 Cumartesi

RUHUNA YAKMIŞSIN IMG 3065

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

KAR IMG 3067

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

KANLI BAYRAM IMG 3045

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

İTİRAF IMG 3068

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

AĞAÇ DİK IMG 3077

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

AŞK IMG 3066

AŞK IMG 3066

22 Şubat 2019 Cuma

IMG 3063

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3061

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3060

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3059

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3058

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3057

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3056

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3055

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3054

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3053

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3052

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

AKİBET IMG 3050

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

BAYRAM EDİN IMG 3040

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

DAVET VAR IMG 3048

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

21 Şubat 2019 Perşembe

AZARBAYCAN CİVANLARI IMG 3042

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

AZARBAYCAN CİVANLARI ŞEHİD IMG 3043

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

ANA IMG 3047

BOSNA IMG 3046

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3037

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3036

IMG 3036

20 Şubat 2019 Çarşamba

IMG 3033

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3035

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3035

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3034

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3032

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

IMG 3031

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

DÜŞ GİBİ IMG 3081

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

DİVANE IMG 3090

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

DEMOKRASİ IMG 3085

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

BAŞ BUĞ ll - Çığlık'dan IMG 3093

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

AYIRMA - Çığlık' dan IMG 3095

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

19 Şubat 2019 Salı

ÖLÇÜ IMG 3087

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

SEVGİ BEKLENİR IMG 3084

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

MUCİZE IMG 3094

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

KALDIRIMLAR IMG 3015

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

İŞİM Mİ IMG 3079

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

İNSANLIĞIMDAN IMG 3021

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

SUSMAYACAĞIM IMG 3019

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

SERVETİM IMG 3026

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

KORKMA IMG 3022

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

ÜLKEM IMG 3027

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

VATAN IMG 3017

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

FERİDE IMG 3023



Hikayesi:


At Ahırlarında bir umut! 28 Haziran 2006 –Ankara Bu gün gazeteleri tararken Yenişafak gazetesinde 'Türkiye'nin en ünlü Cezaevi tarih oluyor ' başlıklı bir haber özellikle dikkatimi çekti. İçine hüzün oturdu. Ve bu gün nice zamandır uğramadığım necaticavdar@gmail.com adresimi açtım. Şiir Evreni’den mesaj var. Çeşitli zamanlarda yazdığım şiirleri göndermiştim. Sağ olsunlar bunları belirli zaman aralıkları ile yayınlıyorlar. Bu defa “Feride”yi yayına koymuşlar.Ve bunun içinde güzel insanlar zahmet ederek yorum yapmışlar. Farklı bir duygu. Ulucanlar Hapsanesi ve Feride..Siz tesadüf deyin ben “Kader… Takdir..” deyim.. Geçtiğimiz Pazar günü Mimar Sinannı Ankaradaki tek eseri Cenabi Ahmet Camiini ziyarete giderken önünden geçerek sevgili eşim ve yanımızdaki akrabalara “bizim mekan” dediğim yer.. Hemen Yenişafak gazetesini aradım. Ali Eyvaz kardeşimden haberin kimin tarafından yazıldığını öğrenmek için sordum.”Bilmiyorum. İmzasız ise ajans yapmıştır” dedi. Başkan Melih, bir zamanlar Ankara’ya geldiğimde “orduevinde yer yok”” cevabı aldığımız için yakında bulunduğundan gelerek zaman zaman kaldığım eski şehirler arası terminal yanındaki oteli yıkarak şimdi yerine dev “Başkanlık Sarayı” yaptırıyor. Yani bir bir hatıralarımız zamana dayanılmıyor yok oluyordu.Ulucanlarda öyle işte.. Neyse.. 1980 yılında Hakkari Yüksekova'da iken.. Herkesin arkasından söylediği şekli ile bir 'Şerefsiz'in yüzüne karşı, bizde 'Şerefsizliğini' açıkça ilan etmiştik. Başka bir “şerefsiz” şahidi oldu. Verdiler askeri mahkemeye. Van, askeri mahkemesi, 'beş gün cezamıza, iki gün infaza, üç gün hapis yatmamıza' karar verdi. Ancak karar, uygulanmayarak başka bahara havale edildi. Bu arada Kenan “kaniatın” düdüğü öttürmesiyle, dış dünyayı kapatılan memleketimizde, meşhur söylevlerinden birini vermek ve ilk seyahatini Van’a yapmak üzere yola çıkarken bizde acilen Yuksekova’dan, “ordu”dan ayrıldık. Ceza zaman aşımını beklemek üzere kaldı. Ailemiz Çorum’da biz Ankara’ya yerleştik. Fakat, adresimiz ve yerimiz bilindiği halde bir başka şerefsiz, halkın içinde rencide etmek isteyerek yaşlı babamı sıkıştırmış. Babam bunu bana intikal ettirdi. Hemen kağıdı kalemi alarak sözde o yetkili işgüzara mektup yazdım, adresimi de belirttim. Alaca, Ankara’ya yazmış onlarda Dikmen karakoluna. Benim Demetevler’de işyerim var. Dikmen polis karakolundan bir görevli gelerek durumu söyledi. “Buyurun” dedim. Kim korkardı.Hain kurttan. Zira eskiden 4 milyon metrekare resmi sınırı olan bir ülkeyi 2 milyon kilometrekare teslim alan “İT”ler, ülkenin tamamını düşmana teslmim ederek kaçmış.. Kalanların bir kısmı ise 585,576 kilimtrekarasine razı olarak “ kurtardık” diyerek tümünü millete hapsane yapmışlardı. “Netekim” Kenan Kaniat da biraz daha sıkı olsun diye tüm ülkeye kilit vurmuştu. O nedenle ha içeri ha dışarı fark etmiyordu. Adresimi,- üstelik mektup yazarak verdiğim -gözünü sevdiğim devletimin görevlileri bularak hapse koyma işlemini yapmak üzere “polis” göndermişlerdi. (Dikmen karakolundan dönemin polisi Cabbar! -eğer yaşıyorsa kulakları çınlasın- o işleri yi bilir..) Böylece hayatta neler olup olmadığına bu cepheden de bakmak için Ulucan’lara 1983 yılında 'üç günlüğüne' bizde misafir olmuştuk. Zamanında jandarma kışlasını hapsane yapmışlar. Yönetim binası karargah.. At ahırları da koğuşlar.. Ha.. Seyislerin kaldıkları yerlerde varmış! Bunlarda özel misafirlere tahsisli gözde alanlar, yani “Köşk”.. Eee.. Ahıra göre gerçekten buralar “köşk” konumunda idi. Hatta Ecevit’e tahsisli olanına da “ Hilton “ diyorlardı. Kimler gelip kimler geçmişti. Kader… Ülkeye çivi çalmayanlara inat, yüce dağlar arasında yol vermez, kervan geçirmez “Zap” suyunu aşmak, altıay gün yüzü görmeyen insanvların biraz olsun” nefes” almasını sağlamak üzere asma köprü yapan Denizleri; burada, kavak ağacı dibinde…Yani yönetim binası önünde bir sabah, ibreti alem ve yeryüzünde kötülükleri savmak(!) adına sallandırmışlardı. Doğru yanlış.. Sağcı, solcu..Bu ülke için düşüne, yazan bir çok insan önce Mamak, sonra buradan geçiyordu. Onlar “siyasi” olduğu için dışarı çıkamıyor.Bizler ise “atahırlarında” geçireceği günü az olduğundan “mahpusluğa” bile layık insanlar görülmediğimizden olacak, istersek onlara yemek götürebilirdik. Öyle yaptım.Ve onlardan Mamak hikayeleri dinledim. Ve onlardan birilerinin söylediği şu sözler hiçbir zaman kulağımdan çıkmadı. “Bir gün gelecek.. Buraların..Mamakların..Kitapları yazılacak… Şiirleri yazılacak..Tiyatroları oynanacak” O günün şartlarında sıradan(!) sözlerdi. Ama bu gün galiba o gün.. O tanıklık ve hayat tecrübesi içinde bizde geçtik Ulucanlar at ahırlarından.. 
Koğuşumuzda Murat isminde bir genç vardı.. Hiç kimse ile konuşmayan. Sadece el işi yaparak hem gününü geçiren hem de ihtiyaçlarını karşılayan.. 
Gönüldekini nakışlara döken genç. Gizliden gizliye “müebbet alacağı” söyleniyordu meraklı kulaklara.. 
Artık bizim için içerdekilere “veda” zamanı gelmişti. O vedaların kalanlar için ne kadar zor olduğunu çeken bilir.Herkesle “veda” ettim.. 
Ancak sırı ona gelince… Murat için yapamadım. Veda sözcüğünü ya da onu çağrıştıracak bir kelime söyleyemedim. Ona “Dışarıdan bir isteğinin olup olmadığını” sordum. 
Hiç kimseye konuşmayan, sorulan sorulara cevap vermeyen delikanlı Murat, başını kaldırdı ey işinden “Ulus’daki Feride’ye selam söyle” dedi.
 Kimdi Feride? .. Sormadım. Adres de almadım. “Tamam! ” der gibi hüzünle selamımı kalbime yazarak ayrıldım Murat’tan..
 At ahırlarından ayrıldıktan sonra yönümü Ulus’a çevirerek, tam heykelin bulunduğu alana gelip, “Feride Murat’ın …Selamı var” diye farklı yönlere dönerek farklı yerlerde birkaç kez tekrarladım. 
Yanımda yöremdeki insanların “bu adam kime diyor? ” diyerek çevrelerine baktığını hatırlıyorum. 
Onlar, belki de “kafayı yemiş biri” zehabına kapılarak “hüküm “ vermiş de olsalar, aldırmadan yoluma devam edip, yuvama döndüm.. 
İşte bu şiir.. 
Umudu tükenmiş bir delikanlının nice canların alındığı “Ulucanlar”atahırlarında içinde beslediği bir umut mu bilmiyorum? 
O Feride’nin anlatımıdır. 
Kim ne, anlarsa.. 
Necati Çavdar
https://www.antoloji.com/feride-7-siiri/?siralama=p

CEMAL ŞEHİD IMG 3020

18 Şubat 2019 Pazartesi

BIRAK IMG 3018

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

BAYRAK IMG 3030

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

ANLATAMAM IMG 3028

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

AD KALIR IMG 3029

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

DİVANE

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

DELİ

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

BİZ İÇİN

ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

BARIŞ IMG 3016

BARIŞ IMG 3016

BARIŞ IMG 3016

9 Şubat 2019 Cumartesi

Çin Zulmü Can almaya devam ediyor.. Abdurehim Heyit - Vijdan soriki



"Vatan , halk için varlığım kurban" diyen/diyebilen 
ÇİN Zulmü; CAN almaya devam ediyor
Millet; bir yiğit evladını
Gür sesini kaybetti...
ŞEHADETİN MÜBAREK OLA ...
..................
Goz acsam dunyaya ben olup insan,
Yasarsin ne icin diye sordu vicdan.
Buyudum, yasadim, uzun zamandir,
Hayat yolunda bayagi yolu gectim ben..
Bulamadım cevabını , bulanlar pek az
Kalbimden ses verir bin bir sıkıntı
Vicdanım soruyordu susmuyordu hiç
Ne iyi ettin kabul olmuşsa tövbem
Kızardı yüzlerim, yok oldu gölgem
Yürürüm cevapsız yine de dip dinç
Dediki vicdanim göze hitaben
Kervana erişip, salın cenk(savaş) atını,
İçine attın öykünüp, geldi mi ruslap*,
Meylettim birleşme menzilini boylamaya,
Farkına vardım ki ben bu çağın Ferhad'ıyım
Neden yaşıyorsun diye sordu vicdan
Vatanım için diye cevap verdim
Bu yaşayış yolumdur , yanmam ben aman
Vatan , halk için varlığım kurban

::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

Abdurrehim Heyit'in ölümü: Dışişleri Bakanlığı'ndan Çin'e 'Uygur Türklerinin haklarına saygı gösterin, kampları kapatın' çağrısı

https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-47184665

Dışişleri Bakanlığı Uygur Türklerinin tanınan halk ozanı Abdurrehim Heyit'in Çin'de bir hapishanede hayatını kaybettiğini öğrendiklerini belirterek Çin'e 'Uygur Türklerinin haklarına saygı gösterin' çağrısında bulundu.
Bakanlık sözcüsü Hami Aksoy yazılı açıklamasında "Bir bestesi yüzünden 8 yıl hapse mahkûm edilen değerli halk ozanı Abdurrehim Heyit'in hapishanedeki ikinci yılında vefat ettiği haberini derin teessürle öğrendik. Bu elim hadise, Türk kamuoyunun Sincan bölgesindeki ağır insan hakları ihlalleri konusundaki tepkisini daha da kuvvetlendirmiştir. Bu haklı tepkinin Çin makamlarınca dikkate alınmasını bekliyoruz" dedi.
Gün içinde Heyit'in hayatını kaybettiği haberleri sosyal medyada paylaşılmaya başlanmış ancak Çin'den resmi bir açıklama gelmemişti.
Akşam saatlerinde açıklama yapan Türkiye Dışişleri Bakanlığı "Abdurrehim Heyit'i ve Türk ve Müslüman kimliğine sahip çıkmak uğruna hayatını kaybeden tüm soydaşlarımızı rahmetle anıyoruz" ifadelerini kullandı.
Açıklamada ayrıca Çin'de Şincan Özerk Uygur Bölgesi'ndeki Uygur Türklerinin ve diğer Müslüman toplulukların "temel insan haklarını ihlal eden uygulamaların, özellikle son iki yıl içerisinde ağırlaştığı" da yer aldı.
Dışişleri Bakanlığı, Çin'e "Uygur Türklerinin temel insan haklarına saygı gösterilmesi ve toplama kamplarının kapatılması" çağrısında bulundu.
Uluslararası Af Örgütü de BBC'ye açıklamasında Heyit'in ölüm haberinin kaygı verici olduğunu belirtip Çinli yetkililere 'halk ozanın ve cezaevinde, gözaltında ölen diğer Uygur Türklerinin durumuna ilişkin bilgi vermeleri' çağrısında bulundu.
'Dutar'ın Kralı' olarak anılan Abdurrehim Heyit'in iki şarkısı nedeniyle 8 yıl hapis cezasına çarptırıldığı ve 2017 yılından bu yana Çin'de hapis yattığı, toplama kampında olduğu belirtiliyordu.
Arkadaşı müzisyen Bünyamin Aksungur, Heyit'in ölüm haberini Facebook sayfasından duyurmuş, Uygur Türkü ozanın 'UÇRAŞKANDA 'Karşılaşınca' ve ATALAR adlı şarkıları nedeniyle hapiste olduğunu, kampta ağır işkenceler gördüğünü' yazmıştı.
Heyit'in ölüm haberiyle ilgili tweet atan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu "Doğu Türkistan'ın meşhur ozanı Abdurehim Heyit'in işkenceye maruz kalarak şehadet şerbeti içtiğini büyük bir teessürle öğrenmiş bulunmaktayım. Şehidimize Allah'tan rahmet, Doğu Türkistan halkına başsağlığı diliyorum" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de Twitter hesabından şu mesajı paylaştı: "Türk Milleti bir büyük değerini daha Çin zulmüne kaybetti. Konu #UygurTürkleri ile ilgiliyken yine hükümet sessiz, konu zalim Çin olunca yine "insanlığın ve barışın sesi" olanlar kayıp. Yüce Allah, ozan #AbdurehimHeyit'in mekânını cennet eylesin. Milletimin başı sağ olsun."
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergelioğlu da "Uygur Türklerinin dünya çapında tanınan halk ozanı Abdurehim Heyit'in cezaevinde işkenceyle öldürüldüğü iddia ediliyor. Ziyaretine sadece oğlu gidebilmiş ve babasını çok zayıflamış ve bitkin bulduğunu söylemişti. Allah rahmet eylesin. Adli tıp raporu açıklanmalı, bekliyoruz" tweeti attı.

BM'den 'Uygur Türklerini serbest bırakın' çağrısı

Birleşmiş Milletler, bir milyona yakın Uygur Türkünün 'terörizmle mücadele' gerekçesiyle zorla kamplarda tutulduğu yönündeki haberlerin 'son derece endişe verici' olduğunu belirterek bu kişilerin serbest bırakılmasını istemişti.
Çin ise Uygur Türklerinin 'yeniden eğitim' için Batı Şincan bölgesindeki kamplara gönderildiği iddiasını reddediyor. Pekin, kamplarda sadece 'radikal İslamcıların olduğunu' öne sürüyor.
Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Kaldırılması Komisyonu'nun raporuna göre güvenilir kuruluşlar, özerk Uygur bölgesinin dev bir gözetim kampına dönüştürüldüğünü söylüyor.
Raporda, Çin yasalarındaki terör ve ayrımcılıkla ilgili düzenlemelerin yoruma açık olduğu belirtilerek Pekin'in bu kişileri, bir suçlama yöneltmeden ve yargılamadan kamplarda tutmaya son vermesi çağrısı yapılıyor.
///////////////////////////////////////
#AbdurehimHeyit
ÇİN'den KÜSTAH açıklama .
Türkiye’nin Çin'in işgalini sürdürdüğü D. Türkistan’da Müslümanlara kitlesel baskı yapmasını “insanlık için büyük bir utanç” olarak nitelendirerek ve Çin hükumetini, milyonlarca insanını zorla tutulduğu insanlık dışı uygulamaların yapıldığı tutuklama kamplarını kapatmaya
Uluslararası toplumu ve Birleşmiş Milletler genel sekreterini “insan trajedisini” sona erdirmek için harekete geçmeye çağırmasına 
Çin, utanmazca tavrını sürdürerek
Türkiye’deki Çin Büyükelçiliği kanalıyla yaptırdığı açıklamada , Dışişleri Bakanlığı’nın ifadesine “gerçekleri”yansıtmadığı belirtilerek ve D. Türkistan'da “terörizm ve aşırılık yanlısı ideolojiyle” mücadele etikleri yönünde eylemlerini savundu.
Şehit etikleri Hak ve Halk ozanı Abdurrehim Heyit ile alakalı suskunluklarını korudu..

.............................

Türkiye'den Çin'e Müslümanların Toplu Tutukluluğunu Müslümanların Toplu Tutukluluğunu

Etnik Uygur kadınları Eylül ayında, siyasi eğitim dersleri verilen Çin'in Kaşgar'da bir merkez bırakarak. Türkiye, çoğunluk-Müslüman bir ülkeden gelen nadir bir baskıda, Çin'in Uygurları ve diğer Türk Müslümanları kitlesel tutuklamasını “insanlık için büyük bir utanç” olarak nitelendirdi.CreditThomas Peter / Reuters


görüntü
Etnik Uygur kadınları Eylül ayında, siyasi eğitim dersleri verilen Çin'in Kaşgar'da bir merkez bırakarak. Türkiye, çoğunluk-Müslüman bir ülkeden gelen nadir bir baskıda, Çin'in Uygurları ve diğer Türk Müslümanları kitlesel gözaltına almasına “insanlık için büyük bir utanç” dedi. CreditCreditThomas Peter / Reuters
https://www.nytimes.com/2019/02/10/world/asia/china-turkey-uighurs.html?action=click&module=News&pgtype=Homepage
PEKİN - Türkiye, Çin'in Uygur Müslüman etnik azınlığına kitlesel baskı yapmasını “insanlık için büyük bir utanç” olarak nitelendirdi ve Çin hükümetini, çoğunluğu Müslüman bir ülkeden nadir bulunan bir milyonluk tuttuğu tahmin edilen tutuklama kamplarını kapatmaya çağırdı.
Cumartesi günü kuvvetle ifade edilen bir ifadesinde , Türkiye Dışişleri Bakanlığı Çin’in “21. yüzyılda toplama kamplarının yeniden yerleştirilmesini ve Uygurların“ temel insan haklarının ”ihlali olarak Sincan’ın uzak batı bölgesinde“ sistematik asimilasyon ”ve diğer türk müslümanları.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Hami Aksoy'dan yapılan açıklamada, “Artık keyfi tutuklamalara uğrayan bir milyondan fazla Uygur Türkünün keyfi olarak tutuklanmasına maruz kalmak bir sır değil.” Dedi. Uluslararası toplumu ve Birleşmiş Milletler genel sekreterini “insan trajedisini” sona erdirmek için harekete geçmeye çağırdı.
Açıklama, ünlü bir Uygur halk şairi ve müzisyeni olan Abdurehim Heyit'in, bir Çin kampında öldüğü hakkındaki son bir soruya cevap olarak geldi. Dışişleri Bakanlığı'na göre, Bay Heyit, sekiz yıl hapis cezasının ikinci yılına, şarkılarından birinin üzerinden hizmet ederken öldü.
Türkiye’deki Çin Büyükelçiliği Pazar günü yaptığı açıklamada , Dışişleri Bakanlığı’nın ifadesine “gerçeklerin ciddi şekilde ihlal edildiğini”, Sincan’daki terörizm ve aşırılık yanlısı ideolojiyle mücadeledeki eylemlerini savundu.
“1990'lardan bu yana, Çin'in içindeki ve dışındaki 'üç kuvvet' (etnik ayrılıkçı güçler, dini aşırılık yanlısı güçler, şiddetli terörist güçler), Çin'in Sincan kentinde binlerce şiddetli terör olayını planladı ve organize etti; Tüm etnik grupların masum insanlarından ”dedi. “Bu korkunç unsurların günahkar eylemleri, yalnızca Sincan'ın barışçıl ve istikrarlı düzenini değil aynı zamanda birlik ve ilerleme atmosferini de zayıflattı.”
Çin’in kitlesel gözaltı programının Türkçe karakteristiğini reddeden Çin’in yaptığı açıklamada, kampların Mandarin’de, hukuk ve mesleki becerilerde eğitim sağlamayı ve aşırı düşüncelerin öğrencilerini kurtarmayı amaçlayan “eğitim ve öğretim merkezleri” olduğunu söyledi.
“Çin hükümetinin, Uygurların ve diğer Müslüman grupların etnik, dini ve kültürel kimliklerini“ ortadan kaldırmaya ”çalıştığı iddiası tamamen inkar edilemez” dedi.
Geniş bir Çinli Uygur topluluğuna ev sahipliği yapan Türkiye'den yapılan açıklamada, çoğu Müslüman ülkenin hükümetlerine Çin'in Müslüman toplulukları üzerindeki baskılarından bahsetmeleri için baskı yapmakta olan Uygur diasporası üyelerine sürpriz oldu.
Xinjiang'da zorla çalıştırma, suçlama ve diğer suiistimallere dair artan kanıtlara rağmen , Suudi Arabistan, İran ve Pakistan gibi ülkeler bu konuda nispeten sessiz kaldılar - bazıları Çin'in artan politik ve ekonomik etkisinin bir işareti. Malezya ve Endonezya hükümetleri Uygurlar hakkındaki endişelerini dile getirmiş olsa da , Türkiye'nin açıklaması, çoğunluk-Müslüman bir ülkeden bugüne kadar en güçlü olanıdır.
“Birçoğumuz Türk hükümetini konuyla ilgili tutumundan dolayı eleştirdik, ancak bugün pek çok Uygur Türk yetkilileri sayesinde mutluluklarını ve sevinçlerini dile getirdi” dedi. “Bu bizim için çok cesaret verici. Bize, Türk hükümetinin, diğer Müslüman ulusların Çin hükümeti üzerinde daha fazla baskı yapma yolunda önderlik edebileceğini umut ediyor. ”
Türkiye, son zamanlarda enerji ve taşımacılık sektörü için devlete ait bir banka olan Çin Sanayi ve Ticaret Bankası'ndan 3,6 milyar dolarlık kredi almasına rağmen açıklama yaptı.
Sincan’daki Çin’in baskısı, 100’den fazla yazar, akademisyen ve diğer Uygur entelektüellerini hedef alarak, grubun eşsiz etnik kimliğini ve kültürel hafızasını silmeyi hedeflediğine dair korku yarattı.
Almanya'nın Korntal kentinde Avrupa Kültür ve İlahiyat Fakültesi'nde ders veren Çin azınlık politikalarında uzman olan Adrian Zenz, siyasi hesaplamalar kesinlikle Türkiye'nin konuşma kararının bir parçası olmasına rağmen, birçok kişi tarafından bilinen Bay Heyit'in ölümünü bildirdi. sesi nedeniyle “Sincan'ın Horozu” olarak “kovanın taşmasına neden olan kovanın düşmesi” olabilirdi.
Zenz, “Heyit'in popülaritesi sınırları aşıyor” dedi. “Uygurlarla Türk kültür alemi arasındaki kültürel bağlantıyı özetledi.”
New York Times, Bay Heyit'in ölümünü bağımsız olarak doğrulayamadı. Çin hükümeti ifadesi müzisyenin ölümüne ilişkin raporları ele almadı ve Sincan bölgesel hükümeti yorum taleplerine cevap vermedi.

Haftasonu boyunca, Türk dili sosyal medyası, Çin yönetimi altındaki yaşam hakkında yazan ilk Uygur müzisyenlerinden Sayın Heyit'in haraçları ile sular altında kaldı. Birçoğu, iki telli bir lama olan dutarın eşlik ettiği geleneksel Uygur şarkılarının performanslarının videolarını yeniden yayınladı.

“Müzik, Uygur kültürünün en önemli parçalarından biri” dedi  Heyit , The Times’a 1999’da Kaşgar’da yaptığı röportajda. Müzik, çünkü kalbin böyle bir sembolü yavaş yavaş değişiyor. ”



KrediKrediVideosu MizSabine tarafından





//////////////////////////////////////////////////////////////
//////////////////////////////

ÇİN TÜRKİYE’YE SEYAHAT UYARISINDA BULUNDU

Uygur Türklerinin tanınan halk ozanı Abdurrehim Heyit nedeniyle Çin ile Türkiye arasında patlak veren kriz sürüyor. Pekin yönetimi, Türkiye’deki vatandaşları ve Çinli turistler için seyahat uyarısı yayımladı.


Bu haber 13 Şubat 2019 - 15:30 'de eklendi.
Ankara’daki Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği, Uygur Türklerinin tanınan halk ozanı Abdurrehim Heyit nedeniyle yaşanan gerilim sonrası Türkiye’ye seyahat uyarısı yayımladı.
Türkiye’de yaşayan Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşlarının ve Türkiye’ye gelecek Çinli turistlerin ‘dikkatli olmaları ve kişisel güvenliklerine dikkat etmeleri gerektiği’ belirtildi.

Çin ile Türkiye arasındaki kriz geçtiğimiz cumartesi günü patlak vermişti. Dışişleri Bakanlığı, Heyit’in Çin’de bir hapishanede hayatını kaybettiğini öğrendiklerini belirterek Çin’e Uygur Türklerinin “temel insan haklarına saygı gösterilmesi ve toplama kamplarının kapatılması” çağrısında bulunmuştu.

ÇİN: TÜRKİYE’NİN İDDİALARI GERÇEK DIŞI

Çin ise Heyit’in yaşadığının ‘kanıtı’ olarak bir video yayınlamış, Türkiye’nin iddialarını gerçek dışı olarak niteleyerek sert tepki göstermişti.

//////////////////////////////////////////
ŞAİRİN Yeri Necati ÇAVDAR

memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş - Deprem 2

Ülkeme kar yağdı sevindik... Beyazlara büründü gelinlik, sandık meğer memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş bilemedik.. ... Umulur ki Ak...