KÖŞE BAŞI/ Köşe taşı
Ve biz…
Köşe başlarında oturmayı.
Köşe başlarında laklakları severiz..
Eskiden köşe taşlarına oturur çekiştirirdik.
Vehimlerimizi dile getirir, şüphelerden
Dedikodunun alasını yapmaktan ölürdük..
Muhabbetin koyusuna varıp.
Soğuk, sıcak anlamazdık.
Kimimiz nezle olduk
Kimimiz grip
Cılızcımız, açlarımız
İnce hastalıki,verem..
Gurbete isek “tebdil-i Hava” alırdık
Burnumuzda tüten sılaya varırdık..
Yada toprak çekti diye, sıla da ölürdük
Hastalarımız, bizimdi
Bizden idi..
Toplanır başına, birlikte ölürdük..
Korana çıktı bahtımıza
İnsan insandan kaçar oldu..
Eski hastalık… Köşe başlarına
Dedikodu için toplananlar
Başlarına dert açanlar oldu
En yakının bile hasta ise eğer
Kusu sarması, olsan can ciğer
Gidilmiyor, yanlarına
Uzak, en uzak hem de canlarına
Karantina, sanki yaşanan mezar
Sanki kıyamet sahnesi
Herkes evine hapis
Herkes kaçıyor, bir birinden
Çok kez haberi yok ölüsünden dirisinden
Haber veriyor, haber alıyor sosyal medyasından
Virüs; adil mi ne ?
Dinlemiyor fakir zengin..
Gariban da
Köşe başını tutan Köşe taşı da
Onun için aynı.
Yeter ki 14 gün misafir olsun
14 gün yaşayacağı alan bulsun
Virüs; “on dört gün yaşar” diyorlar
Kelebeklerden biraz fazla
Ancak çok sevdi, insanlık
Görmese de fayda
Bırakıp gitmesine imkân vermiyor.
Kurtulmak için on dört gün, evine girmiyor.
Hep beraber yaşar beraber ölürdük.
Ayrı yaşayıp, tek başımıza ölüyoruz.
Korana ile yaşayıp, halimize şaşıyoruz..
Alim, oldu cahil
Gelemez hakkından bir edhil.
Cemiyetten, faaliyetten
Eşten, dosttan
Hatta…
Anadan, yardan kaçıp
Kıyameti yaşıyoruz..
12 Aralık 2020 Alsancak/Ahimesut