1 Eylül 2006 Cuma

UNUTAMADIM

Düğünlerde GIZ, OĞLAN güreşlerini
Gıptayla seyredilen at yarışlarını
Mezarlık yolunda cirit oynanışını
Her düğünde “KEŞKEK”in yapılışını
Unutamadım
“CODARLAR”ın kış günleri “HELLE” içmesini
“DANLILAR”ın pilava “PİLOV” demesini
“İMAMEVİNİN” misafirle “HEDİK”yemesini
Güreşlerde yiğitlerin “POTUR” giymesini
Unutamadım
Kuşburnundan yapılan EZMEYİ
Kış yarısında “AYI GEZME’yi
Tavşan sulu “ARABAŞI”yemeyi
Ekşi pekmezden “ÇALKAMA”yı
Unutamadım
Anamın “DÜĞÜL”, ”ÇATALAŞ”ını
“HASIDA”yı,”DUTMAC”ı,”TOYGAŞI”nı
Hep birlikte kaşıkladığımız “KATIKLAŞ”ını
Irgatlıkta Kocaoğlan’da su başını
Unutamadım
Hökebağları’nda kehribar, kara üzüm asmasını
Gençlerin SİN SİN oynayarak bağda yatmasını
Tüm köylerin gelinli, kızlı süslenip gitmesini
Kınalı parmakların üzümleri “ÇETEN”e atmasını
Unutamadım
KARABAYIR’ DA kekiğin kokusunu, kekliğin ötmesini
Kuzuların “KOMLERDE” analarına katılmasını
Koşu mallarının “HOŞOĞLU”nda gece yatmasını
ÜRÜSTEM’ İN köyden köye hoparlör gibi ötmesini
Unutamadım

UNUTURSUNUZ

Yolumuz düştü köy yollarına daldık
Çalışıyor köylü, meydanda az bulduk
Köylü bizi, biz köylüyü kandırdık
Dediler: “Bekleyin, gelir sandık..!”

Şehirli kaşarlanmış, semirmiş
Sivil toplum deyip seğirtmiş
Parsel için birkaç adam yetmiş
Krediler karlar hep cebe gitmiş

Ümit yok önce siz yaralısınız
İlaç olsa başınıza sürersiniz
Ayrı değil aynı kumaşın parçasısınız
Gider yine bizi unutursunuz


POLATLI.
20.6.2000
 Posted by Picasa

ÜZME

ÜZME

I

Yavrum; doğum günün kutlu olsun
Benden ayrı doğan gün mübarek olsun.
Nasip.. değilmiş beraber olmak
Kucağıma alıp sarılıp öpmek ..!
Binlerce bebek senin gibi yavrum.
Kimi bir, kimi on, kimi yirmi yıl,
Kimi ...kimi hırsız, kimi katil
Onlarında yarı vardır,onlarda sever
Onlarında bebesi, elbette sevgisi var
Onlarda insan, onlarda can,
Onlarda düşler güzel günler....
II
Şimdi uyku tam sana lazım,
Ağlama, yerinden kalkma yavrum.
Ağlaman daha acı olur bebeğim ..!
Annen daha değişik düşünür.
Güzelim gez, oyna, ama...
Sakın babanı arama, sorma
Baban kendince hür
Fikir, dorukta ve gür
Kader, kısmet belli olmaz
Gün olur elbet buluşuruz
Sakın babam ... diye kendini üzme

Medrese-İ Yusufiye
1983 ANKARA

ÜZMEZ

Nereye gitsem orda bulduğum Türkmen kocası
Zulme isyanda, aksiyonerlerin gerçek hocası
Elhamra’dan çığlık, Türkistan’da otağ gibi
Tacmahal’de sultan, Kafkasya’da Şamil gibi
İmanı saf, Türkçe’si duru. O, ateşin koru
Kalkandır hakikate, onun kalesi, suru
Bazen Yunus olur Anadolu’dan ses verir
Zaman olur neyzen gibi terse, ters verir
Millet sevdası yüreğinde, kavi iman göğsünde
Kanat gerer, bilse savunur sonunda ölse de
Kurşun sıkmış Hak adına ilk gençlik anından
Nasiplenmiş, Fazıl bağından, Serdengeçti çağından
Her an coşkulu, çağlayanlar gibi deli o sevdalarda
Ağlar bulurum, kuzu gibi uysal mana eri yanında
Mazlumların babası, gariplerin abası, incelerin kabası
Çağın içmeden sarhoş Neyzeni, nüktedanlar babası
Olmayı hep aksiyonda arayan
Çile’de hakikat sırrına eren
Günümüzün içmeyen sarhoşu, Neyzen
Anadolu sevdası ile çağırıp gezen
Batıl adına ne varsa korkmadan ezen
Muharrir sıfatlı halk dilinde konuşan ozan
http://widget-44.slide.com/widgets/slideticker.swf" type="application/x-shockwave-flash" quality="high" scale="noscale" salign="l" wmode="transparent" flashvars="site=widget-44.slide.com&channel=72057594045949508&cy=ms&il=1" width="700" height="250" name="flashticker" align="middle"/>



Posted by Picasa

memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş - Deprem 2

Ülkeme kar yağdı sevindik... Beyazlara büründü gelinlik, sandık meğer memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş bilemedik.. ... Umulur ki Ak...