27 Ekim 2011 Perşembe

GİTMİŞ



GİTMİŞ


Ağalar; ben yeniden geldim
Geldim de yandı  yüreğim
Sılamı  kor içinde  gördüm
Eyvah otuz yılım boşa  gitmiş

İçmiştim ezelden şarab
Yine kavuşturdun  Ya Rab
Aşkımı yazmıştım kitap
Okuyup, anlayanım gitmiş

Barışa  hasretim burdan
Ruhlar uçup  kaldı beden
Pek ziyade oldu efganım
Gönülden çalayanım  gitmiş

Kimi suskun,kimi kör.kimi sağır
Gözyaşım umman, derdim ağır
Kime ağla.. Kime koş.. Kimi çağır
 Kin tohumu  pek yaman bitmiş

Şehitlerim var  dizi dizi
Öldürülenlerin  hepsi kuzu
Saldıran çakal kunduzu
Zapteden  başlar gitmiş


Van kalesi oda oda
Attılar sönmez oda
Deniz dolusu soda
İsinde hara gitmiş

Bir daha gelemem il'e
Mailim ben  bu yere
Barışa sevdalı dile  
Türkü söyleyenim gitmiş

Gezdim, aradım sağı solu
Söylenmiyor Hak'ın yolu
Tevhide çağıran sancağı
Bağrına basanım gitmiş



Yen yeni "ate"ist türedi
Zehir saçan virüs üredi
Birleştiren Türk'ü Kür'dü
Hilal'e kubanlar  gitmiş

Bir daha düşmeyelim zara
Kuzum, seni vermem ele
Al - beyaz  üstüne sade
Kuşanıp tozanım gitmiş

İstemem  başka bahçeyi bağı
 Bade diye İçirdiler  halka ağı
"Beyaz fese" yeşil  bağı
"Bağlayıp gezenim gitmiş  "

Coğrafyanın başı, Anadalu
Memleketin  gözü kulağı
Ha burası kolu bacağı
Selahattin'e otağ kuran gitmiş


..............

İşte mescitleri barışa  açılan kapı
Kümbeti, kal'ası bin yıllık tarihe tapu
Neler haykırıyor şu mezar taşı
Anlayan..Okuyup, yazanım gitmiş

 Geceler boyu gördüm düşümde
İşte gerçek  duruyor karşımda
Duman duman bulut başımda
Rahmeti getiren rüzgarım gtmiş

Ne etmişse ona ataistler etmiş
Marks'tan  irinli memeyi emmiş
Kawa, Rızgari'den zehir yutmuş
Alnından  Muhammed-i  nur gitmiş

Gözyaşı umman olmuş ahuzarda bülbül
Sar sinene. Yaram ağır, tezden  ilaç sal
Derdimin dermanı Mekke'de açan gül
Derten anlayan bilgiye erenler gitmiş

Yüce dağlar.. Çağlayıp akan  sular
Gökmavisi  şu denize  pusu kurar
Yanıgını  södürür mü, Cilodaki kar..?
Kurt-kuzu birlikte gezenim gitmiş



Şu tefrikanın kurumu, kiri, izi
Temizler mi bunu Van Denizi
Kesin ayrılığa salan dilinizi
Kardeşlik dilini bilenler gitmiş



Kabe' şubesi mescit şu yapı
Varmı birlikte gidilecek kapı
Zehir içirerek yutururlar hapı
Gönle  kapı açanlar gitmiş

Ey Türkmen beyleri..! Aman ha aman
Asiye kızıp, tümüne  taan etmeyin
Şu torunlar; Alperenlerin Ensarlarının,
Hakalyakini, Aynelyakin bilenler gitmiş

Sevince ortak, tasana figan eden var
Gönlü kırık, kalbi yasta can canan var
Dost bağından sana  gül derenler  var
Müjdeler perdelenip, sitemler gitmiş

Peygamber remzi gül renkli
İnancın simgesi "Hilal" benekli
Al bayrak ki şühedanın  emaneti
Dalgalansın diye nice  canlar gitmiş


İlahi, bu dert..  Nedir bela?..
Geldim, yeniden  işte sana  
Yazmaya  kalem alayım  ele
Hey hat..! Dermanım gitmiş


Niğmet yüklü dağ,su, yeşil çayır
Köy:boş, anbar ağıl.  Şaşkın; şehir..
Dertlere derman olanlar gitmiş

Şu halimize bakın  hele hele
Ağlar kalk girelim Hak yola
Bir daha  da kanmayın  ele
Tevhid'e çağıranlar  gitmiş



Vatan ateşte, yüreğim kor
Söndürür mü Cilo'da ki kar
Gözyaşım şu göl, sevdana yar
Gönülden aşıklar gitmiş

"Bu dünya böyle kalırsa
Küffardan öç alınmasa "
Va'de gelip, göz görmese
Salamı verecek   gitmiş

Rahman, bu zulmü bitir
Yeter!. Rahmetini tez getir
Acı!.. Yüreği yüreğe yetir
Derdime ağlayan gitmiş

Şu Deniz'den  meltem  ese
Nemrud'un nesfesini kese
Süphan'dan  gelen sese
Kulak  verenlerin gitmiş


Eser elbet  kardeşlik yeli
Kan değil akınca barış seli
Karanlıklar gelmez geri
Eyvah ki ömrüm bitmiş.

Derler mi, buradan Emrah  gibi
Resul gülü süslerdi sinesini
Verir yaratılana Hak sevgisini
Hilal'e  Divane de  geçip gitmiş


                     20  Eylül  2011
                        Van  Kal'ası



NOT:  Bize zaman zaman yol veren ERCİŞLİ EMRAH'a rahmetler ola






































SAIRIN Yeri Necati ÇAVDAR

4 Nisan 2011 Pazartesi

YOLCULAR !..







YOLCULAR !..

Yolcular!.. Yolcular!..
Üç Tuğlu, yolcular
Kendini feda edip
Uçmağa koşan yolcular!..
Yol; uzun,..Dava; büyük.. Yük; ağır..
Alem; kör..İnsan; sağır..
Anlaşılmasa da sen koş, çağır
İnsanlık idealine çıkan Yolcular..!
                         4  Nisan  2011 - Ankara









SAIRIN Yeri Necati ÇAVDAR

22 Aralık 2010 Çarşamba

Güven Park'da gece






SAIRIN YeriNecati ÇAVDAR
Posted by Picasa

21 Aralık 2010 Salı

Durmuş Ali Eker

Necati ÇAVDAR,  Şair Durmuş Ali EKER ile..











Şair Durmuş Ali Eker, "Kar Beyaz Su Renksiz" isimli kitabından şiirler okudu..
Ve kitabını imza ederek verdi..

..............

GENÇLİĞE ÇAĞRI


Kan üstünde kan var gök benek benek
Arzı göbeğinden yara yara gel
Bulutların ak alnını öperek
Yağmur gibi inme dura dura gel

Bir çığ gibi büyü dağ gibi otur
Bakışların yıldızları korkutur
Atacağın İslam’ın son okudur
Hedefini vura vura vura gel
Getir hikayeni romanı getir
Bir gerçek söylesin bana her satır
Dirilt tarihini neler anlatır
Yeter ki hesabı sora sora gel

Varlık ver diline dar gelsin kamus
Bir yeni Fuzuli, bir yeni Yunus
Şarkınla türkünle son bulsun cümbüş
Esas nizamını öre öre gel
Sanatın, tekniğin ve de ahlakın
Bir birinden doğma iç içe yakın
Kadını erkeği top yekün halkın
Düştüğü halleri göre göre gel

Faizin içkinin zinanın yeri
Senin diyarında kalmaz hiçbiri
İşçinin alnından akarken teri
Emeğin hakkını vere vere gel
Kendi fıtratında var oluşunda
Bu vasfın çaresi iman yolunda
Bir seher vaktiyle ordularınla
Moskova, Pekin’ e gire gire gel

Newyork’ un Paris’in fatihi sende
Bir oba kurmuştu düşün dedende
Karadan gemiler yürütürkende
Ondaki imanı göre göre gel

Gök mavi renginde dalgalan kan
Rüzgara yazdırsın şahadet kalkan
Ardında ordusu o ulu hakan
Göğsünü yanında gere gere gel

Irmaklar uyansın kabarsın deniz
Bilsin ki yeryüzü hangi dindeniz
Üç kıtada at oynatmış milletiz
Yeniden kubbeler sere sere gel

Bir hayat başlasın yeni bir nizam
Kuşlar yuvasında kursun intizam
Önünde muallim İmamı Azam
İçinden gururu kıra kıra gel

Kendi öz mayanla kendi renginle
Mal malikin öğreti ver zengine
Kuşanırken insanlığın cengine
Adelet çarkını kura kura gel
Erisin potanda imbikten damlat
Bu varlık içinde bir tek saltanat
Gayrısı yalandır başka yok hayat
Çile çek beynini yora yora gel

Bütün bir hayatın bir bütün tarzı
Hece hece oku alemi arzı
Bırakma sahneye o sihirbazı
Sağır kulağını bura bura gel

Bir sual sor de ki nedir maksadın
Düğün tuttun tepesinde kafkasın
Sütçü İmam’ını, şanlı Maraş’ın
Ne uğruna ölmüş ara ara gel
Malazgirt meydanı bu Ağrı Dağı
Kara kan bezeli yiğit otağı
Tırnağınla didik didik toprağı
Onda yatan ruhun tara tara gel

Yıldızı, güneşi, ayı ve gök’ü
Emrine buyurdu ve işte oku
Dilinin ucundan yakala yoku
Göğsünden karnını yire yire gel

İnsanlar, insanlar yol size işte
Böyle kurulmuştu şanın geçmişte
Tecelli onundur yeter ki iste
Rabbın rahmetini dere dere gel

Kurulsun top yekün herşey yeniden
Şehitler ayağa kalksın yerinden
Selam olsun yüce Peygamberinden
Makamına yüzün süre süre gel



http://www.durmusalieker.com/index.php?option=com_content&task=view&id=12&Itemid=1

Kemal Kelleci - Salih Yağlı - Murat Bahadır Akkoyunlu







SAIRIN YeriNecati ÇAVDAR
Posted by Picasa

6 Mart 2010 Cumartesi

BEKLERLER

BEKLERLER




Bizde;

Başı boşluğa, hürriyet

Diktaya, cumhuriyet

Şefokrasiye, demokrasi,

Esarete, özgürlük

Halka, parya

Oy verene, koyun

Hukuksuzluğa, yargı

Haksızlığa, adalet

Planlara, oyun

Saygısızlığa, sayın

Kapatma’ya, Ergenekon

Çöküşe, gelişme…

Bozmalara, reform

Beyin boşatmaya, eğitim

Zorlamaya, kur’al

Başa geçirilene, yural

Takılmayana, yasa

Uygulanamayana, anayasa..

Arzularına, milli irade

Milletin iradesine, irtica

Darbelere, balans

Silaha , "boru",

Belgeye ,"Kâğıt parçası"

İmzaya, "yaş "

………. ………… derler

Utanmazdan, utanma beklerler

Demokrasi yerleşsin diye “ama”ları, eklerler



4 Mart 2010 - Emiryaman- Ankara





SAIRIN YERI
NECATİ ÇAVDAR

memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş - Deprem 2

Ülkeme kar yağdı sevindik... Beyazlara büründü gelinlik, sandık meğer memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş bilemedik.. ... Umulur ki Ak...