4 Eylül 2006 Pazartesi

BAYRAM M I.........?

Sahi, bilen kim, dün mü, bugün mü bayram
Haykırıp o zor hakikati kimlere duyuram
Bilmiyoruz, kimimiz şuursuz kimimiz eyyam
Kosova ‘da yine 45 şehit, bugün bayram

İnsanlar ki kimi kurşunlanmış kimi biçilmiş
Sadist öldürmekle kalmamış; gözlerini oymuş
Alemi İslam uykuda, haberi batıdan duymuş
El açmış yavrular, imdat istiyor, bugün bayram



Sahi, bayram ne zaman, dün mü yoksa bugün
Eller aya gidiyor, bize de doğar mı bir gün
Kimimiz dün yaptık bayram kimimiz bugün
Alemi İslam kapkaranlık bir tefrikada bugün

Mümin oruç tut, sevin; neye ve ne için
Kursağında kalır o yarım sevincin
Asırlar var ki bizde adı kaldı sevincin
Baş önde, zillet içinde edin bugün bayram


Okuyor ezan sanki Bilal, çağrı; hüzün
Manası ki, davet tevhide özleri sözün
Ya Rab baharı yok mu? Hep hazanı güzün
Fitne için de çalkalanıyoruz, bu gün bayram

Şanlı varisi muhteşem mazinin devlet
Fedakar fisebilillah için koşan bu asil millet
Ne zaman kalkar ayağa işlemiş beyine illet
Milli iradeden yoksun, tuzaklarla kutlayın bayram

Hangi gün bayram bilmeden kutluyor bayram
Bayram da oruçla hazırlanarak kutluyor bayram
İlim değil dayatmalar egemen kutluyor bayram
Kosova’dan, Keşmir’de
Moro, Afgan, Bosna, Filistin kan içinde kutluyor bayram

19.1.1999 Salı ANKARA
Ramazan bayramı 05 45

BAZILARI

...........................................................
Bazıları; yok kabul edip cenaze de teslim olurlar
Hayatta; bizi bağlamaz, ancak tabuttan sonra derler

7.5.1997
04.30 İlker

BELLİ Kİ SENİ GÖRDÜM

Deliler yurdundan yeni geldim
Düşünce şimşeğinde gördüm
Fırtına gibi, yıldırım gibi
Anlık ve berrak gördüm

Homarus’un sofrasında
Geçmişi anlatırken gördüm
Eflatun’un masasında
Geleceği ararken gördüm

Gözlerin şimşek gibi
Başında ışık halesi
Asırlar öncesinden ötesine
Huzmeler saçarken gördüm

Saçların dağınık,
Benzin soluk
Yoğun ve heyecanlı
Kitaplar içinde, kayıp
Bahar yaprağı gibi naif
Cılız çalılar içinde boy veren
Fidanlar gibi gördüm

Bir ara Hallaç’ın yanında
Dimdik
Her cefaya sırtını dönük
Sultanlar, yanında sönük
Karunlar, birer sülük
Sarayları pul yaparken gördüm

Dağ yeli, ova serinliği,
Deniz gümüşü, fırtınası
Bulut mavisi, bozu
Orman yeşili
Haldun’dan haber verirken gördüm

Umuda akan, ırmaklar gibi
Kirleri kapatmaya yağan kar
Ve neyden çıkan ses
Mesnevi’de nefes gibi gördüm

Uzaktan gelen bir sevgili,
Dosttan fısıltı,
Ufak bir ürperti de
Gönülden sözler dolu
Sanki Yunus vari
Varı yokta gördüm

Yanarken tapınaklar
Melekler düşlerimde
Gezerken devri alem
Ta Platon’dan bu yana
Nebiler dizisinden nurlar
Düşünceden pırıltılar
Ser ayaklarım altına
Otururken filozoflar tahtına
Belki de seni gördüm

BİR HAL VAR

Bu gün, sende bir hal var,
Gözlerinde yaş neden?
Az haber ver o meclisten
Sende bir hal.. hüzün, neşe var

Ruhumdan boşalıp dolu olan;
Gözlerimden akan yaş ondan
Yüzümdeki, yüreğimdeki cemreden
Bu gün, sevinç, neşe ve gülşen var...

Recep 1996

BİR HOŞ

Bülbüller; gül için zar ediyormuş
Gülleri; dikenli, yapraklar bir hoş
Sümbüller; buğdaylar gibi baş eğmiş
Bu dili okuyup, anlamak; bir hoş

Yeşile boyanmış; ovalar, dağlar
Can suyu akıtır; çeşmeler, çaylar
Yaprağa sarılmış; üzümler, bağlar
Hali bilmek, sezip, kavramak; bir hoş

Kimi; kuş misali enginde uçar
Kimi; sanırsın taş yerinde ağır
Kiminde; dolu gönül, irfanlı başlar
Gönülleri, beyni anlamak; bir hoş

4.8.l997

BİR İZ

Geçtik nice yollardan biz;
Bazen düşerek bazan koşarak
Şimdi oralarda var mı bir iz?
Kah ağlayarak, kah çağlayarak

Bir hayat kah acı, kah tatlı geçti
Kah mutluluktan kah hüzünden
Kurudu, dökülüp yaşlarım bitti
Kah sevinçten kah kederden

BU SABAH

Derdi nedir;
Koşmakta güneş?
Karanlıktan kızıllığa,
Kızıldan tarifsiz aydınlığa....

Derdi nedir...?
Bu erken saatte,
Yanımda ötede beride
Bir koro tutturmuşlar,
Cıvıldaşıyor kuşlar....

Derdi nedir.?
Arılar, türlü böcekler,
Karşı yamaçta keklikler,
Kümesten çıkıyor tavuklar,
Eğitiyorlar, peşlerinde yavrular
Bin bir ses vermekte alem...

Derdi nedir...?
Tamamlamak ta ömrünü, sarı gül,
Son kokularını gönderiyor.
Ona yetişti iğde,
En nefis esansını sunuyor...
Bütün programlanmışlar;
Şaşırmadan işliyor kendince.
Ekmek toplamaya başladı;
Kaç yıllığını bir anda, işte karınca....

Derdi nedir ..?
Bitirmekte hardal
Çiçek mevsimini,
Tohuma durmuş,
Bekliyor kıyametini...

20.06.l997
Cuma
06,30 / İLKER

memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş - Deprem 2

Ülkeme kar yağdı sevindik... Beyazlara büründü gelinlik, sandık meğer memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş bilemedik.. ... Umulur ki Ak...