4 Eylül 2006 Pazartesi

GİDİYORUM SONSUZLUĞA

Gözlerim kapalı olsa da
Ellerim hep bağlı kalsa da
Ayaklar yaralı, yorgun da
Gidiyorum sonsuzluğa

Henüz dünyaya gelmeden
Anam dahi göremeden
Yağmur çamur demeden
Gidiyorum sonsuzluğa

Engelleri aşamasam da
Dağlardan geçemesem de
Kendimden kopamasam da
Gidiyorum sonsuzluğa

GÜNEŞ DOĞUNCA BATAR

Mahpushane bir tuhaf bina
Süvariden kalma; hatıra, o gün bu yana
Ne izahı mümkün nede tarifi
Görkemli bina önün de bir uzun selvi
Dibinde asılan üç kişi en son ki
Karşıladı nazik bir bayan
İkinci katta; torba dolu bir oda.
Kapısında koskocaman bir balta,
Demir saplı bir baston.!
Tecrit ki, tecrit; tam zindan
Ufak yarıklı iki delikli tuvalet
İçerde b.. duvarla ayrı
Koku ki; ne koku anlayın gayrı.
Hava yok ki ne mümkün teneffüs
Çare yok üstüne kapanmış kapı
Çek pisliği içine .. Yutmuşsun hapı
Uyku mu? Ne mümkün bulursan yatağı
İmdada geldi: Sür, sür hacı yağı
Yatak .. On altı kişiye on şilte
Babanın evimi bura? Hapishane işte
Hemen başlıyorlar; yeni hayata, girişte
Af konuşuluyor; her harekette, işte
Bakıyorlar; biri birine şüpheli şüpheli
Bir kısmı; vurdumduymaz, hem de ümitli
.........
Tecritten lutfile çıkardılar
İnsanlar sayılıp, dizildiler
Kelle adedine göre yazıldılar
Attılar, ahır bozması koğuşa
Gacırdayarak, kapandı kapılar
Yarın mı..? Ne ümit .. Hüzün ve keder
Burada başkadır haller
Burada gözler bir başka parlar
Zaman nasıl geçer?
Voltada sanki zikrini çeker
Çok işler ama
Bir a..duyunca durur diller
Mahkumun .. ışığı.. belki af çıkar
Güneş orada, doğunca batar
Batınca; ...düşse ne çıkar?
Mahkumun çilesi;
Çeker de belki çıkar
.........
Bu gün tam on beş gün oldu
-“Yarın” dedim; hayal oldu
Her an hücrem; hırsız, cani ile doldu
Kimi bir gün, kimi üç günde gitti.
Acılar beni bu hücrede de buldu
Yalnızlık; sırdaşım, yoldaşım oldu
.......
Beklerim haberi gelmez
Gardiyan hiç halim bilmez
Evde bir buçuk yıllık yavrum
-“Geleceğim” diyen babası gelmez
......
Hücre kapısı...tak ....tak..
Hırsızı, canisi gitti tek tek
Onlar mı? Adi suçlu !
Bizimki düşünce...
Her dönem büyük tehlike
Aradaki en mühim fark...


1983

GÜNEŞİ GETİRİRİM (şiir)

Beynin patlarken sıcaktan,
Vücudun erim erim erirken,
Uçarken buharın yağ misali,
Dudakların; suya hasret,
Ağustos’ta toprak gibi;
Park park bölündüğünde...
Söndürür yüreğimde Güneş’i;
buz yapar,
Sana, can katan rahmeti getiririm.
Günahların artınca birden,
Kararınca kalpler kirden,
Güneş ile yakar, arıtırım kirden.
Yolunu şaşırdığında;
Zifiri karanlıkta kaldığında,
Boş verince zamana, kendine
Halledemediğinde girift sorunları,
İçinden çıkamadığında meselelerin,
Dumandan görünmeyince alem
Aydınlatmak için yolunu,
Güneşi getiririm.
Düşünce bedbinliğe;
Hafakanlar basıp
Sıkıntıdan patladığında,
Ümitleri tüketip,
Kenarına geldiğinde uçurumun,
Yüzümü sana, kalbimi
Çeviririm ona,
Aydınlatmak için ay gibi seni,
Ödünç alırım ışığı,
Güneşi getiririm...
Kışın;
Buz kesip donduğunda,
Bulutlardan süzer, yıldızlardan toplarım,
Kar kristallerinden biriktiririm,
Yüreğimde ısıtır,
Sımsıcak güneşi getiririm.
Kızgın harları yüreğimde soğutup,
Seni yakmasın diye,
Kendimi tutar eritirim,
Sana; hep ilk yaz güneşini getiririm....

Temmuz l997 ANKARA

HAY’DAN GELİP HU’YA GİDERKEN

Neye boşa dert edeyim
Neden hiçe sevineyim
Niçin, kime dövüneyim
Hay’dan gelip Hu’ya giderken

Sizin olsun tüm mülkler
Sizin olsun saltanatlar
O’na koşar her saatler
Hay’dan gelip Hu’ya giderken

Ne dert et ne de kasevat,
O’nun emrinde kainat
Huzur verdiğine kanaat
Hay’dan gelip Hu’ya giderken

Gerçek dosttur sana Kur’an
Mecnun olup O’na varan
Her oluşu onda bulan
Hay’dan gelip Hu’ya giderken

İşimiz yok kavga kinde
Dedende ki bu gün kimde
Gurup var seher vaktinde
Hay’dan gelip Hu’ya giderken

Yer, gökte ki hep devranda
Ne paha olsa kervanda
Kimse kalamaz bu handa
Hay’dan gelip Hu’ya giderken


İşini yap, rolünü oyna
Olan olur aklını yorma
Divane gam etmez her anda
Hay’dan gelip Hu’ya giderken

19.1.2000

HEPSİ SENİN İÇİN

Denizlerde yürümek
Sonsuzlukta uçmak
Kuşlarla konuşmak
Hepsi senin için can

Gece yıldızları toplamak
Ayı başına taç yapmak
Üstüme mavi gök örtmek
Hepsi senin için can

Güneşi yerinden koparmak
Irmakları yatağından çekmek
Denizleri kalbime boşaltmak
Hepsi senin için can

Güneşi elimde tutmak
Yavaş yavaş yanmak
Sensiz olur mu erimek
Hepsi senin için can

HOŞ GELDİ BİZE

Işığın etrafında dönen pervaneyi,
Daire daire tutan birbirlerini,
Sıra sıra ahenkle dönen yıldızları,
O’nu bilip de kul olmak hoş geldi bize..

Gökte hiç yokken bulutların gelişini,
Kafi miktarda yağmurların yağışını,
Her baharla tabiatın dirilişini,
Görüp de O’na kul olmak hoş geldi bize...

Kırsak da ağaçların meyve verişini,
Hayat için civcivin kabuk kırışını,
Sevenlerin sevdiğine can verişini,
Farkına varıp kul olmak hoş geldi bize...

Aciz kulların peşinde gidenleri,
Bir iki pul için kendinden geçenleri,
Fani zevkler için zilleti seçenleri,
Görünce Hak’ka kul olmak hoş geldi bize..

Her varlığın özde O’na yönelişini,
Hak’ka kul olanın gayrı hür oluşunu,
Ömrü bitenlerin hep O’na gidişini
Anlayıp O’na kul olmak hoş geldi bize...

Zamanın tümünde Hak’kı ananları,
Coşarak çağlayıp ummana gidenleri,
O’nu bilip de hep O’nu isteyenleri,
İdrak edipte kul olmak hoş geldi bize...

Semaya yıldızları dizi dizi dizen,
Altımıza renk cümbüşü halılar seren,
Her nefise ayırmadan nimetler veren,
Sultanı bilip kul olmak hoş geldi bize...

Nimet sahiplerinin peşindekileri,
İnsanların muhtaca kul oluşlarını,
Sarılışlarını, sena edişlerini,
Görüp de Hak’ka kul olmak hoş geldi bize...

Bitkilerin bile sevgiye varışlarını,
Çileklerin tümden sevgi kokuşlarını,
Tüm kitapların kainata bakışlarını,
Anlayarak kul olmak da hoş geldi bize...

Necati Çavdar
14.7.l997 ANKARA
00.20 Pazartesi

İnsan..

l

İnsan bu..
Kimle, kime,
Nasıl, nerede
Hizmet eder...?
Emrolunduğu yerde.
Sarayları, servetleri terk eder de
Müşahede eder en olmayacak yerde
Ona fareler dost, geçim perde,
Güya rızkı arar; iki metrelik yerde.
Sebep olacaksa...
Bulunur en olmaz, en bilinmez yerde.
Kavgası; kendiyle, kendinde...

memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş - Deprem 2

Ülkeme kar yağdı sevindik... Beyazlara büründü gelinlik, sandık meğer memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş bilemedik.. ... Umulur ki Ak...