27 Ekim 2011 Perşembe

"KALKIN TURNAM"





"KALKIN TURNAM"



Emrah der ki:;

"Kalkın turnam Van'dan çekilin
Erdişin gölüne kanat dökülün
Malazgirt beylerinden sakının
Bingöl yaylasına varın turnalar"





Divane der:




"Kalkın turnam kalkın  Van'a koşuşun
Kan ağlıyor Erciş, acısına  yetişin
"Haç"lı tuzağı "ırkçı" beladan sakının
Yara açma.. Sarmaya  gidin  turnalar

Turnam; yaram ağır, kanar yüreğim
Umudum Anadolu; gözüm kulağım
Katar katar  Van semalarında bulayım
 Erciş'in gölünden tezden  için  turnalar

Emrah gibi ahuzar edenlerim var
Yunus gibi  giden fidanlarım  var
Çabuk olun el atılacak canlar var
Yaram  ağır, imdada koşun turnalar

Kafa, beden, her yer  hercümerç
İnsan kardeşinden geçer mi hiç?
Koparılıyor elim ayağım, oldu felç
Birlik harcı için koşun turnalar

Sınır ne ki?.. Derler "insan", adıma
Hangi milletten olsa erkek kadına
Yürekleri buluşturup gelin yardıma
Bu gün Van denizi el ediyor turnalar

Uçun uçun akın akın katar katar
Bilsen ki bu diyarda  kimler yatar
Canana can satan Hak dostları var
Kalp, gönül bir. Kanat çırpın turnalar

Hazırdır  daim Allah'a açılan eller
Hazırdır  insanlığa çarpan kalpler
Hazırdır anlamasa da kimi kelpler
Hazırlan yükünüz  tamam turnalar


.................................

Gün bu gün. Süphan mahsun, seni bekler
Uludağ,  Cilo, Erciyes'den uçup da  gel

Van ovası çökmüş, derdine dert ekler
Ergene,  Çukurova, Menderes'den  gel

Geçitlere çoktan  pusu kurmuş hainler
Kop,Ilgaz,  Zigana'dan  geçip de  gel

Dert akıyor dereler, kan çağlıyor ırmaklar
Sakarya, Kızılırmak, Fırattan içip de gel

Bölmek için dışardan kurulmuş tuzaklar
Akıllar baştan ırak, aklını başına al da gel



                            26 Ekim 2011
                      Ahi Mesut - Alsancak


NOT: Bize zaman zaman yol veren ERCİŞLİ EMRAH'a rahmetler ola
















                     































TEFRİKA



Bir  vatan  tefrika çıksa
Gör başına neler gelir
Evlatlar toprağa  düşer
Analar feryada  gelir

Kal'amdan çekilmiş  başlar
Gözümden akıttım yaşlar
"Yuvasın terk eden kuşlar
Yuvam diyer döner gelir "

Emrah diyer servi boyun
Farkı nedir ki soyun
"Sürüden ayrılan koyun
Kuzum diyer meler gelir "
 

.............////////////////////////...........

YOLLARA YOLLARA

"Tutam yar elinden tutam
Çıkam dağlara dağlara"
Oldum  "bir yareli bülbül"
"İnem bağlara bağlara "

"Birin bilir binin bilmez
Bu dünya kimseye kalmaz"
"Sevdam" birdir desem
Düşer dillere dillere

Divane,  "der ki bu günümdür
Arşa çıkan tütünümdür"
Barişa varacak  "günümdür"
Düşdüm "yollara yollara"


................////////////////////................


FERMANIMIZ  VAR

Çağların ötesine  amanımız var
"Pir elinden bile badeler içtik"
Vatan için  "ahdu peymanımız var"

"O yâr benim külli elde varımdır
Namusumdur, gayretimdir, arımdır"
Alem bilir;  Hilal;  benim yârımdır
Bizim Hz. Allah'tan  fermanımız var

Kaygıda  bir,  kargaşadan  beri
Ölümden pervasız dönmeyiz geri
Gönülden  sevdikçe al - yıldızlı Hilal'i
Bizim her zamanda  seyrânımız var


Bize Divane derler, Çodaroğlu  torunu
"Namertler içinde yiğit oyunlu"
Eşkiyaya karşı  "erkek boyunlu"
Hainlere   ezel ervahtan fermanımız var
Biz İslamız.. İslam'dan "dermanımız var!"


..............///////////////////////////................

ALDI  GİTTİ


Yüzbin zahmet ile  Vatan eyledim
Yaramı sarmadan el  hançer vurdu
"Ağlar gözyaşımı Ceyhun eyledim
Çalkandı dünyayı sel aldı gitti"


Yüzbin dert çekmişim, bin dahi gerek
Çok ömür ister ki bir dahi görek"
Aramıza  tefrika soktu "o zalim felek"
"Hoyrat dost bağından gül aldı gitti"


Sevenlere  kem haberim geliyor
Dostlar ağlar, düşman gülüyor
Derlerki  kardeş kardeşe duruyor
Kimi kazma, kimi bel aldı gitti

..........////////////...................


ÇAĞIR ALLAH'I

Emrah diyor:
"Her nereye  varırsan çağır Allah'ı
Seni darda koymaz vallah bilahi
Selvihana haber verin Emrahı
Deyin yitik kulun bulundu dostlar"

 Divane der:

Her nereye vardım, çağırdım Allah'ı
Kimseyi darda koymaz vallah billahi
Haberdar edin; milleti, bütün ervahı
Deyin; "Divanesi  Erciş'de", dostlar




SAIRIN Yeri Necati ÇAVDAR

GİTMİŞ



GİTMİŞ


Ağalar; ben yeniden geldim
Geldim de yandı  yüreğim
Sılamı  kor içinde  gördüm
Eyvah otuz yılım boşa  gitmiş

İçmiştim ezelden şarab
Yine kavuşturdun  Ya Rab
Aşkımı yazmıştım kitap
Okuyup, anlayanım gitmiş

Barışa  hasretim burdan
Ruhlar uçup  kaldı beden
Pek ziyade oldu efganım
Gönülden çalayanım  gitmiş

Kimi suskun,kimi kör.kimi sağır
Gözyaşım umman, derdim ağır
Kime ağla.. Kime koş.. Kimi çağır
 Kin tohumu  pek yaman bitmiş

Şehitlerim var  dizi dizi
Öldürülenlerin  hepsi kuzu
Saldıran çakal kunduzu
Zapteden  başlar gitmiş


Van kalesi oda oda
Attılar sönmez oda
Deniz dolusu soda
İsinde hara gitmiş

Bir daha gelemem il'e
Mailim ben  bu yere
Barışa sevdalı dile  
Türkü söyleyenim gitmiş

Gezdim, aradım sağı solu
Söylenmiyor Hak'ın yolu
Tevhide çağıran sancağı
Bağrına basanım gitmiş



Yen yeni "ate"ist türedi
Zehir saçan virüs üredi
Birleştiren Türk'ü Kür'dü
Hilal'e kubanlar  gitmiş

Bir daha düşmeyelim zara
Kuzum, seni vermem ele
Al - beyaz  üstüne sade
Kuşanıp tozanım gitmiş

İstemem  başka bahçeyi bağı
 Bade diye İçirdiler  halka ağı
"Beyaz fese" yeşil  bağı
"Bağlayıp gezenim gitmiş  "

Coğrafyanın başı, Anadalu
Memleketin  gözü kulağı
Ha burası kolu bacağı
Selahattin'e otağ kuran gitmiş


..............

İşte mescitleri barışa  açılan kapı
Kümbeti, kal'ası bin yıllık tarihe tapu
Neler haykırıyor şu mezar taşı
Anlayan..Okuyup, yazanım gitmiş

 Geceler boyu gördüm düşümde
İşte gerçek  duruyor karşımda
Duman duman bulut başımda
Rahmeti getiren rüzgarım gtmiş

Ne etmişse ona ataistler etmiş
Marks'tan  irinli memeyi emmiş
Kawa, Rızgari'den zehir yutmuş
Alnından  Muhammed-i  nur gitmiş

Gözyaşı umman olmuş ahuzarda bülbül
Sar sinene. Yaram ağır, tezden  ilaç sal
Derdimin dermanı Mekke'de açan gül
Derten anlayan bilgiye erenler gitmiş

Yüce dağlar.. Çağlayıp akan  sular
Gökmavisi  şu denize  pusu kurar
Yanıgını  södürür mü, Cilodaki kar..?
Kurt-kuzu birlikte gezenim gitmiş



Şu tefrikanın kurumu, kiri, izi
Temizler mi bunu Van Denizi
Kesin ayrılığa salan dilinizi
Kardeşlik dilini bilenler gitmiş



Kabe' şubesi mescit şu yapı
Varmı birlikte gidilecek kapı
Zehir içirerek yutururlar hapı
Gönle  kapı açanlar gitmiş

Ey Türkmen beyleri..! Aman ha aman
Asiye kızıp, tümüne  taan etmeyin
Şu torunlar; Alperenlerin Ensarlarının,
Hakalyakini, Aynelyakin bilenler gitmiş

Sevince ortak, tasana figan eden var
Gönlü kırık, kalbi yasta can canan var
Dost bağından sana  gül derenler  var
Müjdeler perdelenip, sitemler gitmiş

Peygamber remzi gül renkli
İnancın simgesi "Hilal" benekli
Al bayrak ki şühedanın  emaneti
Dalgalansın diye nice  canlar gitmiş


İlahi, bu dert..  Nedir bela?..
Geldim, yeniden  işte sana  
Yazmaya  kalem alayım  ele
Hey hat..! Dermanım gitmiş


Niğmet yüklü dağ,su, yeşil çayır
Köy:boş, anbar ağıl.  Şaşkın; şehir..
Dertlere derman olanlar gitmiş

Şu halimize bakın  hele hele
Ağlar kalk girelim Hak yola
Bir daha  da kanmayın  ele
Tevhid'e çağıranlar  gitmiş



Vatan ateşte, yüreğim kor
Söndürür mü Cilo'da ki kar
Gözyaşım şu göl, sevdana yar
Gönülden aşıklar gitmiş

"Bu dünya böyle kalırsa
Küffardan öç alınmasa "
Va'de gelip, göz görmese
Salamı verecek   gitmiş

Rahman, bu zulmü bitir
Yeter!. Rahmetini tez getir
Acı!.. Yüreği yüreğe yetir
Derdime ağlayan gitmiş

Şu Deniz'den  meltem  ese
Nemrud'un nesfesini kese
Süphan'dan  gelen sese
Kulak  verenlerin gitmiş


Eser elbet  kardeşlik yeli
Kan değil akınca barış seli
Karanlıklar gelmez geri
Eyvah ki ömrüm bitmiş.

Derler mi, buradan Emrah  gibi
Resul gülü süslerdi sinesini
Verir yaratılana Hak sevgisini
Hilal'e  Divane de  geçip gitmiş


                     20  Eylül  2011
                        Van  Kal'ası



NOT:  Bize zaman zaman yol veren ERCİŞLİ EMRAH'a rahmetler ola






































SAIRIN Yeri Necati ÇAVDAR

4 Nisan 2011 Pazartesi

YOLCULAR !..







YOLCULAR !..

Yolcular!.. Yolcular!..
Üç Tuğlu, yolcular
Kendini feda edip
Uçmağa koşan yolcular!..
Yol; uzun,..Dava; büyük.. Yük; ağır..
Alem; kör..İnsan; sağır..
Anlaşılmasa da sen koş, çağır
İnsanlık idealine çıkan Yolcular..!
                         4  Nisan  2011 - Ankara









SAIRIN Yeri Necati ÇAVDAR

memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş - Deprem 2

Ülkeme kar yağdı sevindik... Beyazlara büründü gelinlik, sandık meğer memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş bilemedik.. ... Umulur ki Ak...