Ajanslar;
Yine "DİYARBAKIR LİCE'DE MAYIN TUZAĞIYLA GİTTİ DOKUZ VATAN EVLADI....."
diye acı haber veriyor
29 Nisan 2009
Mayın tuzağı 9 asker şehit
29-04-2009 Diyarbakır-Bingöl karayolunun Lice’ye 10 kilometre uzaklıktaki Abalı köyü yakınlarında sabah saat 06.00 sıralarında Lice Piyade Tugayı’na bağlı bir birliğin geçişi sırasında PKK’lı teröristlerin patlattığı mayın sonucu 2’si uzman çavuş, 7 si er 9 asker şehit oldu.
TC Genel Kurmay Başkanı, Genelkurmay Karargâhı’nda düzenlenen "İletişim Toplantısı"nda; KONUŞUYOR..
Ve akşama doğru ajanslara"
"1 Şehit daha
29-04-2009 14:57 Şemdinli’de askeri birliğe taciz ateşi açıldı: 1 asker şehit oldu."diye haberler düşüyor.
Gülsev Eyüboğlu İrhan hanım da;
"
AĞLA TÜRK ANASI AĞLA...
&&&&&&&&&
GİT CANPARENİN KABRİNE
GİT KOKLA TOPRAĞI
GİT ÖP MERMER TAŞLARI
GİT OKŞA YİĞİTİNİ
&&&&&&&&&
AĞLA TÜRK ANASI AĞLA
&&&&&&&&&
GİT TOPRAKTAKİ CİĞERİNE
GİT KINALI KUZUNUN KABRİNE
GİT SULA ÇİÇEKLERİNİ
GİT AYIKLA OTLARINI
&&&&&&&&&
AĞLA TÜRK ANASI AĞLA
&&&&&&&&&
GİT HAYKIR ORADA
GİT YOL SAÇLARINI
GİT DÖV BAĞIRLARINI
GİT ÖP TOPRAKLARINI
&&&&&&&&&&
AĞLA TÜRK ANASI AĞLA
&&&&&&&&&&
GİT ULU DAĞLARDA
GİT YAN ATEŞLERDE
GİT VUR BAŞINI TAŞLARDA
GİT YAT O TOPRAKLARDA
&&&&&&&&&&
AĞLA TÜRK ANASI AĞLA
BU ŞİİR TÜM ŞEHİT ANALARININ VE TÜM TÜRK ANALARININ ÖLÜMDEN DAHA BETER VE ASLA DERMANI OLMAYAN ACILARINI PAYLAŞMAK ADINADIR."
diyor
Bizde diyoruz ki
Uyan millet anası
yanan yürek senin
sönen ocak senin
ağlar keyfinde
Yan ve dayan
en önemlisi uyan
ÇAVDAR'IN Obası: lV NECATİ ÇAVDAR'IN Çığlık, 28 ŞUBAT TÜRKÜSÜ, GÜNEŞİ GETİRİRİM, UYAN, MORSALKIM, HÜSEYİNNNAME, GÖR, VANNAME HALNAME, SONSUZLUK YOLCUSU, TÜMÜLÜS,KORANA İSMİ İLE KİTAPLAŞTIRDIKLARI İLE BU KİTAPLARDA YER almayan DİĞER ŞİİRLERİ .. Veya ŞİİRLERLE bir hayat, toplumsal OLAYLARA, değişimlere şiirle tanıklık ..
29 Nisan 2009 Çarşamba
UYAN
Çorum - Alaca, Küçük Hırka Köyü doğumlu
Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünü bitirdi
1976 yılında teknisyen Asssubay olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine katıldı.
- Esnaflık yaptı.
- 1996 da Milli Kütüphane’de Mikrofilm Uzmanı olarak çalıştı.
-1997-1999 arasında Akit Ankara Temsilciliğinde muhabirlik, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı muhabirliği ve temsilci yardımcılığı yaptı..
-Serbest Gazetecilik ve 1999- 2006 arasında sürekli olarak Anayurt (Eski ismi Vakit) gazetesinde Başyazarlık ve Köşe yazarlığı yaptı.
-Basın Müşavirliği
e-Milletvekili Danışmanlığı
-İç Anadolu Birliği Genel Sekreterliği’ni yaptı.
3 Nisan 2009 Cuma
AHI TUTAR
“Erdoğan, Antalya için üzülmüş”
Akdeniz’den eser, rüzgar serin
Niçin ah edersin derin derin
İşte Divane’yi kahreden eserin
Eserinle öğün, gerim gerim gerin
“Hoş görü” kılıfına sarılmış hınzır planı
İyi niyet?.. Karşındaki,desiseler şahı
Unutur mu, milletin derin hafızası
Milletin beynine nakşettin,acı ahı,
Millete acı verdin, ne idi derdin..
“Kadriye ana”dan ne için intikam aldın?
Siyon yıldızını sultan mülküne kurdun
Yükseliyor arşa ahı Filistin’in, Girit’in
Elbet, tutar ahı Sultan Abdulhamidin
İrade bu,Antalya için ağlama
Kızıp, millete karalar bağlama
Anadolu bu,Filistin’i, Girit’i unutma
Hesabı düşün son durak ilk bakışta
Boynunu uzatıp, (it)leri geçtin yarışta
Gururla..Tak “cesaret” madalyanı
Kılavuz olur, al başbuğunu yanına
Var; diktiğin siyon yıldızı duvarına
Geçir “kippa”yı başına, ağla!
Sonucu, Abdulahamit’e bağla..
2 Nisan 2009,12.30 Perşembe-Akköprü-Ankara
Çorum - Alaca, Küçük Hırka Köyü doğumlu
Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünü bitirdi
1976 yılında teknisyen Asssubay olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine katıldı.
- Esnaflık yaptı.
- 1996 da Milli Kütüphane’de Mikrofilm Uzmanı olarak çalıştı.
-1997-1999 arasında Akit Ankara Temsilciliğinde muhabirlik, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı muhabirliği ve temsilci yardımcılığı yaptı..
-Serbest Gazetecilik ve 1999- 2006 arasında sürekli olarak Anayurt (Eski ismi Vakit) gazetesinde Başyazarlık ve Köşe yazarlığı yaptı.
-Basın Müşavirliği
e-Milletvekili Danışmanlığı
-İç Anadolu Birliği Genel Sekreterliği’ni yaptı.
2 Nisan 2009 Perşembe
YAKIŞTI
Aşığına bin bir naz yapan dağlar, sonunda
Yol vermiş, Hasbiler lideri Ankara yolunda
Anadolu aydınlanmasının simgesi, Gazi
Ülküsüne aşina aziz dostu “Misafir” ediyor
İrfan yurdu, ilim kurdu Gaziye; misafir, ne de yakıştı
İnönü bulvarı karanlık, rüzgar tersten esiyor
Kurumlar; korku salıp adeta yol kesiyor
İmanlı millet, Fevç fevç rüzgar gibi esiyor
Korku ne ki? Aynı yolda mabede koşuyor
Millet O’na O, millete ne de yakıştı
Arkasında sıra sıra seçilmişler
Yürekleri, biçim biçim biçilmişler
Mecliste iğdiş(!) edilmiş devlet
Yollarına düşmüş, bekliyor, millet
Korkudan iradesine yan çizenlere
Meclise; korkusuz, Muhsin vekil ne de yakıştı
İlahi sedaya sağır devre inat, şahadetleri gökleri delen
Yurdumun en ücra köşesinden koşarak gelen
Kocatepe’de yürekli halk, O’nda kendini gören
Dilerde dua, gözlerinde yaş, kendini bilen
İşgal devri kalıntısı, kiralık beyinlere
Ülkemi, dilim dilim dilecek kahpe planlara;
Göğsünü set eden Anadolu, Ankara’yı kuşattı
Millet nasıl ayağa kalkarmış, aleme yaşattı
Her alanda istiklale aşık,Ankara’ya akan Millet,
İstiklalin karargahı Ankara; ne güzel yakıştı
Ankara’da hava latif, rüzgar okşuyor, iklim pek hoş
Bulutla saklayıp, yüzünü dağlardan kıskanan güneş
Artık çömert.. Gülüyor yüzü, şanlı yolcuya yoldaş
Güneş,ısı,çimen, çiçek, bayram havası; ne de yakıştı
Kapkara urbalı, simsiyah camla gizlenmiş ruhsuz gözler
Resmi törenden gidiyor, gerdan kırarak devrimbazlar
Kıpkırmızı surat, millet kesesinden semirmiş, devirbazlar
Millet içine giremez, ilim sıfır; ham yobazlar
Milletten kesesinden besli, lengerlekçiler
Millete tepeden bakan dangalakçılar
Hayret etmeyin! Akılsızlık size yakıştı
Tagor müridine, zorla indirilen bayraklar
Milletin ellerinde candan coşkuyla selamlar
Peşinde; tuğlar, sancaklar, renk renk alemler
Vaziyet o, akınlardan gelen Mehmetler
Bayrak, milletin yiğit evladına ne hoş yakıştı
Temiz yüreklerden çıkan ilahi nida
Emin olun bu ruh oldukça kesilmez ilahi seda
Uğruna can edilir feda
Tekbirlere eşlik eder şehit- şüheda;
Onunla miraçlar edilir eda
Duyunca karışır kâfir kafası
Kaldırır kalpteki kiri, açar pası
“Allahü Ekber, Allahü ekber”
Layık olanı misafir eder, Peygamber
Arşı delen; Tekbirler, tehliller, salâvatlar
İştirak ediyor; her yaştan kadın, erkekler
Tekbirler Hak’ka, dualar Muhsin’e yakıştı
Girift sırlar içinde bilinmez “iş”ti
Ömür; çileler çileler içinde geçti
Göçülecekti bir gün; O’da göçtü
Zorluklara sabır O’na yakıştı
Çağının gereği eğitimi alan
Bu manevi iklimde yetişen
İstikbalimiz Altın nesle emanet
Mukadder olan son durak; işte
İsimler;”Arz”da, sema, Güneş’de
Gönül adamı;
Varna şehidi Karacabey, vakfına misafir
Tacettin koynunda, Sultanı’na kavuştu
Kocatepe’den başlatılan yürüyüş
Karacabey Vakfı’na varış
Hacettepe;
Dertlilere derman yuvası
Ankara da Anadolu verası
Son Haç’lı saldırısına kale, burası;
İlk burçlar, Altındağ bedenleri
Mücadelede manevi meşruiyet simgesi, Akif
Tacettin sultan, zaman ötelerine vakıf
Devlet töreni Tagor müritlerinin olsun
Millet töreni, nasıl olur?.. Cihan görsün
Sana sahte saygılar yakışmazdı
İman erlerinin salat selamı yakıştı
Zira bayrağa al yakışır
Hilale elbet gül yakışır
Selamla Ankara, Muhsin geçiyor
İrfanlı millet, kendine yakını kolay seçiyor
Yaşlı, genç kadın kızan, bayrak açıyor
Gönlündeki sevgiyi çiçek çiçek saçıyor
Bahar geldi, selama durmuş yeşil giyen ağaçlar
Bin bir tada gebe meyveler, yollarına çiçek açıyor.
Yeni ufuklara koşan gençlik, anı yaşıyor
Altın neslin fidanları peşinden koşuyor,
Bu görkem, bu ihtişama herkes şaşıyor
Kabarmış imanlı göğüsler tekbirlerle coşuyor
Sevenlerin beraber, yad eller de bu coşkuyla koşuyor
Davan o kadar büyüyor ki, ülkemi saran ulu çınar
Gölgesi hilal hilal yurdu aşıp, uzaklara taşıyor
Simgeleştirdiğin birlik ruhu sınırları aşıyor
Yanlışa gidiş, millete üzüntü, gönül yarası
Artık batıl peşinde koşup yorulma
Milleti üzüp, birlikten ayrılma
İse kuruma gömülüp
Karalar bağlama
İşte istek
İşte sevgi
İşte irade, işte maşeri vicdan
Ne düzen kursan, olacak Allah’ın işi
Batılın peşindeki, kurumu isi
Ey Ankara, gör ve teslim ol
Bin yıllık savaşın bitti emin ol
.....
Yediğin ekmeğe saygılı ol
Milletin sevgisine layık ol
Milletin iradesine ram ol
Yücel, yücelt kendin ol
..
Masum ve mahzun gönüllerden dualar
Dillerde, Ankara’yı inleten Tekbir
Alah-ü Ekber..Allah-ü Ekber..
Yerdekiler, göktekiler eşlik ediyor
Bir garip, sırlar içinde işti
Sana makber, kalenin önünde yakıştı
Ankara kalesi;
Orası, sultan kapısı
İlim, irfan yuvası
Akif evi, istiklalin simgesi
Şanlı direnişin karargâhı
Akif, mücadelenin manevi meşruiyet simgesi
Varna Şehidi Karacabey, ev sahibi
Batıya daha batıya koşan ruhun akıncısı
Batıya akan gönül ordusunun şanlı akıncısı
Tacettin, gönül fethi yolculunda fizik ötesi
Peygamber aşığı milletin bileşkesi
Büyük davacı, uhrevi hava yakıştı
Tacettin koynu, gönül ehline ne güzel yakıştı
Varna şehidi Karacabey, ne iyi komşu eşti
Anadolu coşup, sende birliğe koştu
Türkistan Türkleri bayrak açmış
Yakup aptal,Yatağan baba
Horasan-Rumeli erleri
Korunalp’tan Alparslan’a
Dalga dalga buluşmaya gelen
Kürt,Çerkez, Arap Beyleri
Fatihler doğran,anaları
Her yaştan kadınları, erkekleri
Memleketimin bütün renkleri
Olmuşlar tek yürek bir, kol kola
Hedef aynı; “Dos doğru yola”
Muhsin’i sevgi yumağına sarmış yürüyor
....
Bayrama izinli bahar havası,
Süslemişler gelin gibi
Ne görülmüş nede duyulmuş sayıda insan
Hasbiler hareketi liderine eşlik ediyor
Muhsin, uhreviyat mekânı vatanına gidiyor
“Sonsuzluk yolcuları;
“Uçmağa” gitti!…
...
Birliğe, yolculukta:Vahdet’e ermek için..
“Toyumuz var,HOŞ GELDİNİZ.””demiştik
Bu büyük birlik bayramı
Allah’ın Muhsin kuluna güzel yakıştı
Allahü ekber Allahü ekber
Sana yoldaş olsun, Peygamber
31 Mart 2009 Salı- Şairinyeri/Emiryaman- Ankara-
Yol vermiş, Hasbiler lideri Ankara yolunda
Anadolu aydınlanmasının simgesi, Gazi
Ülküsüne aşina aziz dostu “Misafir” ediyor
İrfan yurdu, ilim kurdu Gaziye; misafir, ne de yakıştı
İnönü bulvarı karanlık, rüzgar tersten esiyor
Kurumlar; korku salıp adeta yol kesiyor
İmanlı millet, Fevç fevç rüzgar gibi esiyor
Korku ne ki? Aynı yolda mabede koşuyor
Millet O’na O, millete ne de yakıştı
Arkasında sıra sıra seçilmişler
Yürekleri, biçim biçim biçilmişler
Mecliste iğdiş(!) edilmiş devlet
Yollarına düşmüş, bekliyor, millet
Korkudan iradesine yan çizenlere
Meclise; korkusuz, Muhsin vekil ne de yakıştı
İlahi sedaya sağır devre inat, şahadetleri gökleri delen
Yurdumun en ücra köşesinden koşarak gelen
Kocatepe’de yürekli halk, O’nda kendini gören
Dilerde dua, gözlerinde yaş, kendini bilen
İşgal devri kalıntısı, kiralık beyinlere
Ülkemi, dilim dilim dilecek kahpe planlara;
Göğsünü set eden Anadolu, Ankara’yı kuşattı
Millet nasıl ayağa kalkarmış, aleme yaşattı
Her alanda istiklale aşık,Ankara’ya akan Millet,
İstiklalin karargahı Ankara; ne güzel yakıştı
Ankara’da hava latif, rüzgar okşuyor, iklim pek hoş
Bulutla saklayıp, yüzünü dağlardan kıskanan güneş
Artık çömert.. Gülüyor yüzü, şanlı yolcuya yoldaş
Güneş,ısı,çimen, çiçek, bayram havası; ne de yakıştı
Kapkara urbalı, simsiyah camla gizlenmiş ruhsuz gözler
Resmi törenden gidiyor, gerdan kırarak devrimbazlar
Kıpkırmızı surat, millet kesesinden semirmiş, devirbazlar
Millet içine giremez, ilim sıfır; ham yobazlar
Milletten kesesinden besli, lengerlekçiler
Millete tepeden bakan dangalakçılar
Hayret etmeyin! Akılsızlık size yakıştı
Tagor müridine, zorla indirilen bayraklar
Milletin ellerinde candan coşkuyla selamlar
Peşinde; tuğlar, sancaklar, renk renk alemler
Vaziyet o, akınlardan gelen Mehmetler
Bayrak, milletin yiğit evladına ne hoş yakıştı
Temiz yüreklerden çıkan ilahi nida
Emin olun bu ruh oldukça kesilmez ilahi seda
Uğruna can edilir feda
Tekbirlere eşlik eder şehit- şüheda;
Onunla miraçlar edilir eda
Duyunca karışır kâfir kafası
Kaldırır kalpteki kiri, açar pası
“Allahü Ekber, Allahü ekber”
Layık olanı misafir eder, Peygamber
Arşı delen; Tekbirler, tehliller, salâvatlar
İştirak ediyor; her yaştan kadın, erkekler
Tekbirler Hak’ka, dualar Muhsin’e yakıştı
Girift sırlar içinde bilinmez “iş”ti
Ömür; çileler çileler içinde geçti
Göçülecekti bir gün; O’da göçtü
Zorluklara sabır O’na yakıştı
Çağının gereği eğitimi alan
Bu manevi iklimde yetişen
İstikbalimiz Altın nesle emanet
Mukadder olan son durak; işte
İsimler;”Arz”da, sema, Güneş’de
Gönül adamı;
Varna şehidi Karacabey, vakfına misafir
Tacettin koynunda, Sultanı’na kavuştu
Kocatepe’den başlatılan yürüyüş
Karacabey Vakfı’na varış
Hacettepe;
Dertlilere derman yuvası
Ankara da Anadolu verası
Son Haç’lı saldırısına kale, burası;
İlk burçlar, Altındağ bedenleri
Mücadelede manevi meşruiyet simgesi, Akif
Tacettin sultan, zaman ötelerine vakıf
Devlet töreni Tagor müritlerinin olsun
Millet töreni, nasıl olur?.. Cihan görsün
Sana sahte saygılar yakışmazdı
İman erlerinin salat selamı yakıştı
Zira bayrağa al yakışır
Hilale elbet gül yakışır
Selamla Ankara, Muhsin geçiyor
İrfanlı millet, kendine yakını kolay seçiyor
Yaşlı, genç kadın kızan, bayrak açıyor
Gönlündeki sevgiyi çiçek çiçek saçıyor
Bahar geldi, selama durmuş yeşil giyen ağaçlar
Bin bir tada gebe meyveler, yollarına çiçek açıyor.
Yeni ufuklara koşan gençlik, anı yaşıyor
Altın neslin fidanları peşinden koşuyor,
Bu görkem, bu ihtişama herkes şaşıyor
Kabarmış imanlı göğüsler tekbirlerle coşuyor
Sevenlerin beraber, yad eller de bu coşkuyla koşuyor
Davan o kadar büyüyor ki, ülkemi saran ulu çınar
Gölgesi hilal hilal yurdu aşıp, uzaklara taşıyor
Simgeleştirdiğin birlik ruhu sınırları aşıyor
Yanlışa gidiş, millete üzüntü, gönül yarası
Artık batıl peşinde koşup yorulma
Milleti üzüp, birlikten ayrılma
İse kuruma gömülüp
Karalar bağlama
İşte istek
İşte sevgi
İşte irade, işte maşeri vicdan
Ne düzen kursan, olacak Allah’ın işi
Batılın peşindeki, kurumu isi
Ey Ankara, gör ve teslim ol
Bin yıllık savaşın bitti emin ol
.....
Yediğin ekmeğe saygılı ol
Milletin sevgisine layık ol
Milletin iradesine ram ol
Yücel, yücelt kendin ol
..
Masum ve mahzun gönüllerden dualar
Dillerde, Ankara’yı inleten Tekbir
Alah-ü Ekber..Allah-ü Ekber..
Yerdekiler, göktekiler eşlik ediyor
Bir garip, sırlar içinde işti
Sana makber, kalenin önünde yakıştı
Ankara kalesi;
Orası, sultan kapısı
İlim, irfan yuvası
Akif evi, istiklalin simgesi
Şanlı direnişin karargâhı
Akif, mücadelenin manevi meşruiyet simgesi
Varna Şehidi Karacabey, ev sahibi
Batıya daha batıya koşan ruhun akıncısı
Batıya akan gönül ordusunun şanlı akıncısı
Tacettin, gönül fethi yolculunda fizik ötesi
Peygamber aşığı milletin bileşkesi
Büyük davacı, uhrevi hava yakıştı
Tacettin koynu, gönül ehline ne güzel yakıştı
Varna şehidi Karacabey, ne iyi komşu eşti
Anadolu coşup, sende birliğe koştu
Türkistan Türkleri bayrak açmış
Yakup aptal,Yatağan baba
Horasan-Rumeli erleri
Korunalp’tan Alparslan’a
Dalga dalga buluşmaya gelen
Kürt,Çerkez, Arap Beyleri
Fatihler doğran,anaları
Her yaştan kadınları, erkekleri
Memleketimin bütün renkleri
Olmuşlar tek yürek bir, kol kola
Hedef aynı; “Dos doğru yola”
Muhsin’i sevgi yumağına sarmış yürüyor
....
Bayrama izinli bahar havası,
Süslemişler gelin gibi
Ne görülmüş nede duyulmuş sayıda insan
Hasbiler hareketi liderine eşlik ediyor
Muhsin, uhreviyat mekânı vatanına gidiyor
“Sonsuzluk yolcuları;
“Uçmağa” gitti!…
...
Birliğe, yolculukta:Vahdet’e ermek için..
“Toyumuz var,HOŞ GELDİNİZ.””demiştik
Bu büyük birlik bayramı
Allah’ın Muhsin kuluna güzel yakıştı
Allahü ekber Allahü ekber
Sana yoldaş olsun, Peygamber
31 Mart 2009 Salı- Şairinyeri/Emiryaman- Ankara-
Çorum - Alaca, Küçük Hırka Köyü doğumlu
Anadolu Üniversitesi Halkla İlişkiler bölümünü bitirdi
1976 yılında teknisyen Asssubay olarak Türk Silahlı Kuvvetlerine katıldı.
- Esnaflık yaptı.
- 1996 da Milli Kütüphane’de Mikrofilm Uzmanı olarak çalıştı.
-1997-1999 arasında Akit Ankara Temsilciliğinde muhabirlik, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı muhabirliği ve temsilci yardımcılığı yaptı..
-Serbest Gazetecilik ve 1999- 2006 arasında sürekli olarak Anayurt (Eski ismi Vakit) gazetesinde Başyazarlık ve Köşe yazarlığı yaptı.
-Basın Müşavirliği
e-Milletvekili Danışmanlığı
-İç Anadolu Birliği Genel Sekreterliği’ni yaptı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş - Deprem 2
Ülkeme kar yağdı sevindik... Beyazlara büründü gelinlik, sandık meğer memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş bilemedik.. ... Umulur ki Ak...
-
" KEMAL KELLECİ; sırtında anadolu’ya tefsir taşıyan adam… " http://www.edebistan.com/index.php/emeti-saruhan/kemal...
-
Necati ÇAVDAR, Şair Durmuş Ali EKER ile.. Şair Durmuş Ali Eker, "Kar Beyaz Su Renksiz" isimli k...
-
MUHSİN YAZICIOĞLU #MuhsinYazıcıoğlu “SONSUZLUK YOLCUSU”, PEYGAMBER ÇİÇEĞİ Muhsin YAZICIOĞLU, Bozukta olsa; Kurulu, düzenimiz “Her y...