27 Eylül 2006 Çarşamba

Akıl baştan gidiyor


AKIL BAŞTAN GİDİYOR –11-

Kaldı geriye bir sevgili bir yetim
Açlık belası, dağlarda teslim oldu kadere
Hala, teyze,damat,dadı, dayı ahbap davette!

Can verdiğin yurdumun TV’si, basını
Olaylara ilgi duymaz , vermezler ki ismini
Sanki saltanat..Beytullah’da korumalar dizi dizi

Garip vatan evlatlar kan içinde karlı dağlarda
Yavrular yangında, analar canhıraş çığlıkta çamur içinde
Aranır mı insaf, merhamet... piçinde

Duyulmaz sesleri, Mozart’ın gürültüsünden
Duyulmaz, asalakların el şıkırtısından
Nasipleniyorlar, kan üstünde “medeniyet”in nimetlerinden

O ana, bu ana..Kurusa da göz pınarları ağıttan
Kulaklar pas tutmuş,gözler kör, kalpler sanki çelikten

Fabrikalar üretir, insan ölsün diye eşit çeşit silahlar
Kardeşi kardeşe kırdırır, karınları şişer sermayedar ilahlar

Tuzu kuru, beli silahlı darbeci beyler
Sana şehitlik veren ruha hançerini çeker

Atmamış nere gitse benliği, siyasi ağalar
En temiz olması gerekenden dünyalık sağlar

Aziz naşı teşyie gelmezler, kar etmezse yıkılası partisi
Keyifler yerinde, cepler dolu, yaparlar iktidar valsi

Olur mu “ebter”in elat acısı, olmuş siyaset orospusu
Törene gelmişler güya, makarana dansı seyredercesine
Hoyrat hoyrat bakıp, şehidin namazına özünden koparcasına

Boş ver gelmesin etkililer. Melekler, çıkar yasına
Baksınlar hoyrat hoyrat, sular akar.Döner, her şey aslına

Duyuldu haberi Mardin’de Van’da İstanbul’da
Başladı vicdan sahipleri Çorumdan . Mardin’den figana
Dostlar, divaneler kan ağlar.Ses yok.Yetkililer bigane
Ne zaman tedbir alınır; göz yaşına, bu kana?..

Milletin gencecik yavruları, kör dövüşüne feda edilir
Halkın kıt kaynakları dipsiz bir kuyuya boca edilir
Çözüm ne? Kim kafa yorar? Barışa nereden gidilir?

Nedir bu baş olma hırsı..Bildikleri yıkılası partisi
Ne garip millete yabancı partileri bu iktidar hırsı
Tedbir bilmezler, çare bulmazlar, görmezler olanları
Çekerken analar, gardaşlar, yarlar yiğit acısı
Ebleh, din tacirlerini almış yayına kaçıncı Suut yolcusu
Olmuş “ebter” siyaset orospusu, yapıyor yukarıda iktidar dansı

Aldırma Şehidim, küllü irade tecelli ediyor
Bir basit saltanat uğruna, akıl başattan gidiyor
Hançer çekilmiş, hakikate bakmazlar ki ne diyor?..

Bu nasıl sistem, kardeş kardeşe kurşun atıyor
Doğru söyleyen ya içeride yatıyor ya da..yutuyor
Kör dalaşında, Aman Allah’ım!.. Ne ocaklar sönüyor?
Keyfi yerinde ağaların..Ahkam kesiyor
Dolgun maaşlar, istediği yerden çekiyor
Sermayedar servetine servet katıyor

Nasıl vatan, doğu –batı birbirine katılmaz?
Neden vatan savunması hep beraber yapılmaz
Hedef aynı ise, niçin aynı yere atılmaz

Bir tarafta şampanyalar açılır
Bir yerlerde ecel terleri dökülür
Yiğitlerin başı gövdesinden sökülür

Millete kin tohumları ekilir, gürleşir
Tez elden çare bulun yoksa güçleşir
Düşman pusuda bekler, beraber olur birleşir

“Filistin’de silaha karşı taş tan kardeşim
Bosna’da açık düşmana mücadele verdi dindaşım
Burada düşman belli değil, sanki sırdaşım”

Kılıcı yapan aynı ustadır, seyreder bizi
Sarp dağ başlarında vuruştururlar, kırdırırlar bizi
Üzerimizden sevgi çekiliyor,kalıyor düşmanlık izi

Aydınların beyinleri, birlik için işlesin
Barış için; seferberlik başlasın
Ozanlar herkese sevgi anlatsın

“Bir olun iri olun diri olun” birleşin
Fabrikalar kapanmasın işlesin
Koç yiğitler; istediği yerde kışlasın
Ocağımız; cılızda olsa, yakın sönmesin
Sularımız; bulanık olsa da hep akıp çağlasın
Akınımız; yavaş olsa bile devam edip durmasın

O taraf ruhsuz, bu taraf hissiz
Sakarya’dan geçtim yolcu ettikten sonra
Beyinler mefluç, halk kaygısız
Can verir elbet, kaygısızlık olduktan sonra
Can yavrular, bu gaflet olduktan sonra

Bu Bayrak’tan iyisi mi var ki, dikesin?..
Neyi, niçin, neden, kimle yaparsın
Kimin, neyin adına bu kanları dökersin

Hilal’i boğmak için Haç’ın beslediği kargalar!..Karargahlar..
Bu dava; yüce ülküler davasıdır, asırlar ötesine geçit
Bulunur elbet bayrağı hep yüksekte tutan kahramanlar
Mustafa’nın ruhuna yabancı olsalar da, olunur yoluna şehit..
Nisan 1997 Ankara


Posted by Picasa

Hiç yorum yok:

memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş - Deprem 2

Ülkeme kar yağdı sevindik... Beyazlara büründü gelinlik, sandık meğer memleket; Kar gibi bem beyaz kefen giymiş bilemedik.. ... Umulur ki Ak...