PARTİNİN "BÜROKRAT"I
Bir
yere gelme için kırk kapı dolaşıp, kaç ...... yalar
Oturtulduğu
mu koltuğa, kendini Kral/ ilah sanar
Sadece
tanrılarına hizmet eder, vatandaşı dalar
Patronu
halk; boşa hizmet,adalet, insanlık arar
Kudretliye
her zaman açık; kapı, kucak
Halkın
işi çıtı mı kaçar köşe, bucak
Sıkıntıları
alta sarar,.. Bilir; halk unutacak
Meseleyi
çözmez, yukarıyı üzmez
Halka
; kapı kilit, masa demir, duvar dilsiz.
Hizmete
kapalı ; kapris, kibir , otorite, güç
Üstlerine
yalaka, kedi, sanki kendi bir hiç
Nereden
de bulurlar; özü öz değil piç
Milleti
ezmek için mi eline geçmiş bunca güç
Ne
aranır, ehliyet.. Ne bulunur ; dirayet
Her
makama geçmek için acaip cesaret
Astını
köle sanır..Güçlüye olur kul,
Yetkiliye
esir, yeter ki görsün bir pul
İşi
ağırdan alır.. Mazluma; kör ,sağır
Her
şeyi yukarıya açar,ağıya kapatır
Hak/haklıyı
görür ne de kulağı duyar
Ustadır.
Her oyunu bilir, her boyayı boyar
Bilmezler
ne işe yarar, ne yarar sarar
Kapılanıp
bir makama, sağar da sağar
Duyar
yukarıdaki, her sesi, her fısıltıyı
Mahirdir..Kurar
rüzgara göre tezgahını
Vaziyete
göre derhal çeker fitne silahını
Millet
de ne..? Daim korur kendi “yüce” çıkarını
Her
an hazırdır, yağlama , yallamaya
Alışkındır
güç önünde daim ağlamaya
Garibe
bakmaz . Güçlüye çevirir yüzünü
Yukarıya
daim sallar başını, alır maaşını
Fakirin
görmez halini, silmez göz yaşını
Duymaz/
Dinlemez garibin bir çift sözünü
Zayıf
babası da olsa oyar iki gözünü
Atar
çamuru başkasına, bağlar bezini
Çamura
batmaz, tilki gibi kaybettirir izni
Haram
helal bakmaz, üşüşür görünce leşi
Olurları
olmaz, olmazları olur yapmaktır işi
Güce
tapmaya görsün her haltı eder kişi
Burnundan
getirir insanın yazı ve kışı
Belli
olmaz hali
Mevkii
Hastanesi /Ankara
15/16
Haziran 2017 Cuma
SAIRIN Yeri
Necati ÇAVDAR